Puan kaybına tahammülü olmayan G.Saray'ın dün gece ilk yarıda tempolu ve baskılı bir futbol oynayacağı beklenen bir olaydı ve böyle de oldu. Fatih Terim'in saha yayılışı ilginçti. Falcao-Mostafa çift santrfor, orta saha kalabalık, sağ kulvar sadece Yedlin'e bırakılmış. G.Saray tüm riskleri göze alarak adeta oyunu takım halinde karşı alana yıktı. Taktik gereği ofansif girişimler, pas alışverişlerinden sonra çift santrfora yapılan ortalar ağırlıklıydı. Bu arada bir tane de yüzde yüzlük bir kale önü tehlikesi yaşandı ve maçın en net pozisyonuydu. Ama Henrique pozisyonu acemice harcadı. Galatasaray ikinci devrede artacak sıkıntıyı da göz önünde bulundurarak soyunma odasına galip gitmek istiyordu o da 44'te Falcao kalitesiyle gerçekleşti. İkinci yarıda beklediğim gibi baskısı düştü. Kayserispor da kapasitesi sınırlı kadrosuyla bir şeyler yapabilmek için uğraşıyordu. Tabi ki tek farklı skorlar her zaman risklidir. Kayseri de artık risk almış, tam Onyekuru'nun zamanıydı. Fatih Terim onu oyuna alınca o işi bitirdi. G.Saray sıkıntı döneminde önemli bir 3 puan aldı. Ben dün en çok Saracchi ve Falcao'yu beğendim. Yalnız bir sorun dikkatimi çekti. Mostafa çok verimsizdi. Bana göre Falcao ile beraber çift santrfor oynamak onda biraz sıkıntı yarattı. Oyundan da çıkarılınca moral bozukluğu yüzünden hissediliyordu. Kayserispor'un ilk yarıdaki 3 olay dirençlerini ve morallerini kırdı. Bir tanesi Uğur Demirok'un sakatlanması ve oyundan çıkması, ikincisi Henrique'nin heba ettiği çok net pozisyon sonuncusu ise soyunma odasına gol yiyerek girmeleri oldu.