Senelerdir Milli Takım için değişmeyen genel görüşümü dün geceki maç bir kere daha belgeledi. Nedir bu genel görüşüm? "Milli Takımımızın senelerdir bir ekolü, oturmuş bir sistemi yok. Bu önemli rahatsızlığı en aza indirecek tek tedbir kadro istikrarıdır. Bizde ise tam tersi, rekor sayıda kadro istikrarsızlığına sahibiz." Böyle bir tabloda Milli Takımımız hangi rakiple oynarsa oynasın maç içindeki gidişat ve neticeler hep çok bilinmeyenli denklemdir. Dün gece Sırbistan 57. dakikaya kadar oyunun tek hakimiydi.
Sürekli oyunu domine ettiler, iki gol kaçırdılar, iki de gol buldular. Bizim ise ne tehlikeli atak başlangıcımız ne de pozisyonumuz vardı. Hakan'ın Kenan'la yaptığı verkaç sonucu attığı gol, takımı biraz kendine getirdi. Rakip sahada baskı kurduk. Bu arada tehlikeli ataklarımız oldu. Beraberliği de bulduk. Ama ikinci gole kadar ve ikinci golden sonrasında da Sırbistan'ın çok net ve çok sayıda pozisyonları gündeme geldi ama kalecimiz Mert başarılı kurtarışlarıyla 3. gole imkân vermedi.
Sırbistan atağı son saniyede net fırsatta autla sonuçlanınca maç beraberlikle sonuçlandı. Bizim ileriye dönük daha olumlu bakmamız, Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olabilmemiz ve 2022 Dünya Kupası'na katılabilme şansımız olması için başta medya olmak üzere futbolumuzun içindeki tüm birimlerin doğru ve gerçek teşhisler yapması lazım. Rusya maçı bittikten sonra birçok TV yorumunu dinledim ve de Milli Takımımızın çok iyi bir futbol sergilediği ve mutlak galibiyeti kaçırdığı söyleniyordu. Doğrudur, maçın ikinci yarısında çok iyi oynadık, çok iyi mücadele ettik ve de galibiyeti kaçırdık. Peki ilk devre ne oldu? Yapılan yorumlar sanki Rusya'da maç sadece ikinci 45 dakika oynanmış! Halbuki ilk devreyi 3 farklı yenik bitirmemiz işten bile değildi.