Ligde Galatasaray'ın kendi sahasında klasikleşmiş bir oyun anlayışı var. Daha ilk dakikadan itibaren yüksek tempo ile oyunu karşı alana yıkıp, önde presle rakibi hataya zorlayıp, pozisyon üretmek ana taktik ilke... Eğer rakipler T.Telekom'dan puan çıkarmak istiyorlarsa uzun süre oyunu tutup, skor dezavantajına düşmemeleri gerekiyor. Kayserispor'un bu seneki genel görüntüsü ile bu işi başarması çok zordu. Nitekim G.Saray ilk 21 dakikada 2 farklı skoru bulup rahatladı. 30'dan sonra G.Saray tempoyu düşürdü, Kayseri de öne doğru çıkmaya başladı. Bu tabloda ilk yarı bitti.

TERİM RİSKİ SEVİYOR
İkinci yarı yine beklenildiği gibi kısa süreli tembolu bir başlangıç oldu. Sonrasında ise oyun iyice dengelendi. Kayserispor'un da hücum girişimleri gündeme gelmeye başladı. Bu arada Feghouli'nin kaliteli vuruşu ile Galatasaray farkı 3'e çıkardı. Sonrasında yine Kayseri'nin ataklarına şahit olduk ve de golü buldular. Sonra neredeyse fark bire iniyordu. Ama Kayseri'de golün sahibi Mesanovic müsait durumda pas verine şutu tercih etti, çok da kötü vurunca bu şans elden gitmiş oldu. Tehlikeyi sezen Fatih Terim, Emre Akbaba-Taylan değişikliğine gidip işi garantiye aldı. Sonuçta Galatasaray favori olduğu maçta 3 puanı hanesine yazdırmış oldu. Dün gecenin en başarılı ismi Ömer Bayram'dı. Fizik gücü, iyi pas ve ortalarla takımına büyük katkı sağlıyor. Seri, iyi çalışan ve orta sahada ağır yük çeken bir diğer oyuncuydu. Fatih Terim riskleri seven bir hoca. Tabii rakibe göre bir kadro kurmuş ama benim futbol mantalitem, Belhanda-Emre Akbaba'nın bir arada olduğu orta sahayı kabul etmiyor.