Puan kaybına tahammülü olmayan Fenerbahçe, maça beklendiği gibi tempolu, ofansif anlayış ile başladı. 8. dakikada ilk defa topla ileri çıkan Gençlerbirliği, Sio ile skor avantajı yakaladı. Ancak Fenerbahçe'nin yediği golden önceki kısa zaman dilimi ve sonrasındaki 10 dakikadaki görüntüsü bu maçı çevireceğinin işaretini veriyordu.
Bunun iki nedeni vardı: Biri Fenerbahçeli futbolcuların iştahlı oyunu. İkincisi ve daha da önemlisi rakibin takım savunmasının üst düzey alarm vermesiydi. Geride kalabalık görüntüsüne rağmen böylesine kötü yerleşen ve sürekli kişisel hatalar yapan bir takıma son zamanlarda rastlamadım. Öyle olunca da Fenerbahçe skor dezavantajında iken ilk yarıda 3 gol attı, çok net kaçanları da sayarsak devre en az 6-1 biterdi.
Serdar Aziz'in sakatlanmasıyla Gustavo mecburen stopere çekilince Ozan'ın da görev yeri değişti ve ilk yarıdaki kurgu bozuldu. Sonrasında Emre çıkıp Jailson da girince topa daha fazla sahip olan, karşı kaleyi tehdit eden taraf Gençlerbirliği oldu. Bu arada Ferdi'nin çok güzel golü Fenerbahçe'yi iyice rahatlattı. Eğer Stancu'nun golü Ferdi'den evvel gelseydi son bölümde ciddi sıkıntılar yaşanabilirdi.
Kruse de son dakikalarda nihayet siftah yaptı. Sonuçta Fenerbahçe mutlak kazanması gereken maçta 3 puanı aldı.
En beğendiğim isimler Gustvo, Ozan ve Vedat idi. Sadık'ı da bu sezonki Zanka'ya tercih ederim. Ersun Yanal'ın en büyük doğrusu Emre ve Gustavo ikilisinin orta sahada yaşatacağı savunma sıkıntısını düşünerek Ozan'ı sağ açık değil orta saha gibi görevlendirmesiydi.
Gelelim eleştirilerime. Gol de atsalar, asist de yapsalar Kruse de Rodrigues de fizik açıdan çok yetersizler.
Vedat hırslı bir oyuncu. Ciddi bir sakatlıktan çabuk döndü.
Hazır olsun diye Yanal onu kupa maçında da oynattı. Ama dün gece artık belli bir süreden sonra çıkarması gerekiyordu. Eğer Sivas ve Beşiktaş maçlarında oynayamazsa vah ki vah...
Hakem Ali Şansalan çok iyi gidiyor. İnşallah bozulmaz.