İLK devrenin ortasına kadar Meksika, dikine çabuk oynayarak daha atak olan taraftı ama geride iyi yerleşen Brezilya karşısında ancak bir yarım pozisyon bulabildiler. Devre ortasından sonra kontrolü Brezilya ele aldı. Bu defa Meksika geride alan daraltmaya başladı ve kale önü tehlikesi de yaşamadı.
Düşündükleri çabuk kontratak fırsatını ise bulamadılar. Çünkü Brezilya, Almanya gibi ileride kaptırdıkları toplardan sonra geniş alanda yakalanmıyordu.
İkinci yarıya Brezilya daha hızlı başladı. 50. dakika maçın kırılma anıydı. Bu dakikada Meksika ilk kontratak şansını yakaladı ve Lozano sol tarafta bomboşken Guardado gereksiz yere şutu tercih ederek pozisyonu harcadı. Üstelik bir de bu topun dönüşünde Brezilya'nın golü geldi. O dakikaya kadar fazla tat vermeyen futbol doğal olarak hareketlendi.
Meksika sürekli hücumu düşünmeye başladı ama Brezilya geride iyi kapanıyordu. İki deneyimli stoper, Thiago Silva ve Miranda santrfor Chicharito'yu adeta yok ettiler. Bu yüzden de ciddi tehlikeler yaşamadıkları gibi çok da etkili kontrataklar yaptılar. Son dakikalarda da işi bitiren ikinci golü buldular.
Brezilya'nın şampiyonanın geneline baktığımızda çok iyi bir futbol sergilediği söylenemez. Kopuk kopuk bir futbol sergiliyorlar ama iki tane çok önemli artıları var. Biri iki sağlam ön liberoyla uyumlu defans bloğunun birleşimiyle oturmuş alan savunmaları, ikincisi de hücum zenginliği sergileyemeseler dahi her an başta Neymar olmak üzere golü bulabilecek bir takım olmaları. Dün bana göre en iyi oyuncuları Willian'dı.