Fenerbahçe, maça tempolu ve atak başladı. Arka arkaya kornerler kullandı.
Ancak 15. dakikadan sonra takım durdu.
Devre ortasından itibaren Karabükspor kontrolü eline aldı. Zaman zaman da tehlikeli hücum girişimlerinde bulunmaya başladı. Karabükspor'un büyük rotasyonlu kadrosu, iştahlı ve disiplinliydi.
Fenerbahçe hücuma çıkarken, Karabükspor çok çabuk hareket ederek alanları kapattı.
Kenarlara tedbirler getirdiler.
Fenerbahçe beklediği kanat ataklarını gerçekleştiremiyordu. Soldado fiziki yetersizlikten top tutup arkadaşlarına duvar olamayınca Giuliano da ortada görünmeyince ofansif güç iyice kısıtlandı. Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikada pozisyon dahi bulamayışı kimsenin beklemediği bir tabloydu. Bu devrede en doğru yapılan iş kötü oynarken takım savunmasını ihmal etmemekti.
Aykut Kocaman'ın doğal olarak ikinci devrede mutlak hamle yapması gerekiyordu. O da tabii ki Valbuena olmalıydı. Ama bir futbolcuyu alırken çıkaracağın oyuncu da önemlidir. Bence dün gece Şener tercihinde çok doğru bir karar verdi Kocaman. İkinci yarıda rakibi küçümsemenin pahalıya mal olacağını dikkate alan daha hırslı bir Fenerbahçe vardı. Valbuena, kişisel becerileriyle ve adam eksilterek takıma hareket kazandırdı.
Sonra duran toptan Mehmet Topal skor avantajını getirdi. Ardından Valbuena da mükemmel bir gol attı... Sağ kulvarda Dirar'ın bek oynama özelliği olduğundan önünde Aatif'la bu mevkiyi iyi işledi.
Sağ kulvarda böyle olumlu bir tablo varken Kocaman'ın, Soldado'yu çıkarması doğruydu ama Isla tercihi mantığımla pek bağdaşmadı.
Sonuçta Fenerbahçe, çok önemli bir üç puanı kazanarak zirve yarışının net bir şekilde içine girdi. Karabük'te, beş önemli oyuncusunun formsuzluğunu göz önüne alan Levent Açıkgöz iyi bir kurgu planlayıp başarılı bir teknik adamlık örneği verdi.
Hakem Alper Ulusoy'un genel yönetimi iyiydi.
Ama ilk yarıda Kardemir Karabükspor lehine net bir penaltıyı vermedi.