Moralsiz Fenerbahçe, Gaziantep'te maça tutuk ve tedirgin başladı. Buna bir de defans bloğunun önde yakalanması sonrası arkaya atılan topla yenilen erken bir gol eklendi. Bu gol sonrası Fenerbahçe tempoyu yükselterek maçın kontrolünü ele alıp devre sonuna kadar karşı kaleye yüklendi. Büyük çoğunluğu devre arası değişime uğrayan Gaziantepspor hırslı oynamasına rağmen uyumsuzluktan çok basit top kaybetmesi ve geride yerleşemeyişleri Fenerbahçe'ye pozisyon bulabilmesi için ortam sağladı.
Buna rağmen Fenerbahçe hücum zenginliği sağlayamadı ama Lens'in golüyle skora dengeyi getirdi. Maç eksiği olan Volkan Şen etkili değildi Sow ise son haftalarda alışılmış şekilde adeta yürüyordu. Orta sahada Alper ve Ozan kenarlarda Van der Wiel ve İsmail'in etkili oyunlarına ileride tek başına Lens katılıyordu. Zaten o güzel golü da Lens attı. Ki bunun yanında başka olumlu icraatları vardı.
İkinci yarıda Fenerbahçe, Krasnodar maçının yorgunluğundan olsa gerek fizik olarak oyundan düştü. Gaziantepspor ise çok yüksek tempoyla kontrolü ele aldı. Ama çok beceriksizdiler. İyi oynamayan Volkan Şen ile ilk 11'de oynaması bile hata olan Sow'un 70 dakika sahada olması Advocaat'ın alışılmış/ beklenen yanlışlarından biriydi. Bitime 20 dakika kala gerekli değişiklikleri yaptı ve saha içi dengeler tekrar değişti. Fenerbahçe son 15 dakika tek kaleye oynamaya başladı. Ciddi tehlikeler de yarattı ama skoru değiştiremedi. Son saniyede Gaziantepli futbolcu Kangwa'nın topu boş kaleye atamaması Fenerbahçe için büyük şanstı. Fenerbahçe bu sonuç sonrası ilk 3'e giremez. Önemli olan 4'cülüğü de kaptırmaması... Gaziantepspor'un bir tırmanış için mutlaka kazanması lazımdı. Ancak yeni kadronun kısa sürede uyum sağlayıp ihtiyaç olan galibiyetleri alabilmesi hiç de kolay gözükmüyor.
Hakem Yaşar Kemal Uğurlu için de bir şeyler söylemeliyim. Benim genelde beğendiğim bir isim kendisi. Dün de zorlu maçta soğukkanlı bir yönetim sergiledi. Maçı kendinden emin şekilde yönetti.