Galatasaray, maça hırslı ve tempolu oyunu karşı alana yıkarak başladı. Bu baskı 15. dakikaya kadar devam etti. Biri duran top olmak üzere 2 de gol kaçtı. Sonrasında Bursaspor ilk çıkışında Galatasaray defansının hatasıyla skor avantajını yakaladı. Bu gol, Galatasaray'ı bozdu, disiplinsiz bir baskıya yöneldiler. Bursaspor da tehlikeli kotrataklara çıkmaya başladı. Eğer futbol bilgisi çok yetersiz olan Deniz, iki önemli geniş alan kontratağında şut yerine pas tercih etseydi, işler çok değişik olabilirdi. Sonrasında Galatasaray, Yasin ile hazırlanışı ve yapılışı çok güzel bir gol attı. Bu gol ile birlikte devre sonuna kadar rakibi hiç çıkarmayan bir baskı kuruldu. Ama ikinci gol gelmedi. İkinci yarıya da Galatasaray, yine tempolu, baskılı başladı ve en sonunda Sneijder'in frikiği ile öne geçti. İkinci devre ortasında itibaren Aslan, yüksek tempodan dolayı yorulup oyundan düştü. Son 20 dakika bu sefer Bursa tek kaleye çevirdi. Galatasaray, bu bölümde geride alanı daraltarak, dikkatli ve hatasız bir savunma uyguladı ve rakibe pozisyon şansı vermedi. Sonrada uzatma bölümündeki kontratakla galibiyeti garanti altına aldı. Galatasaray, dün gece takım halinde motiveydi. Selçuk ve de Jong görevlerini yaptı. Sneijder, haftalar sonra yere sağlam basınca, kalitesini gösterdi. Yasin de çok faydalıydı. Ama bana göre dün Galatasaray'ın iyi ve etkili futbolundaki en önemli neden Podolski'nin performansıydı. Son haftalardaki Eren gibi durağan kalmayıp sürekli yer değiştirip sırtı dönük top alarak arkadaşlarına alanlar açarak çok faydalı icraatler yaptı. Bana göre; Riekerink'in düşünmesi gereken yokluktan oynatılan Linnes neden yedekliğe mahkum kaldı. İyi oynadı, üstelik gerçek yeri sağ bek olup sol bekte ters ayakla oynamasına rağmen. Bursaspor'un futbolunu ise beğenmedim. İleri üçlünün aralarında uyum yok. Deniz, çok kuvvetli ama futbolu bilmiyor. Önemli isimlerden Jorquera'nın fizik kondisyonu neden uzun sürelere yetmiyor? Neden Necid ve Del Valle gibi önemli forvetler hazır değil? Cevabı Hamzaoğlu'nda saklı!..