Galatasaray'da sezon başından beri bir kadro istikrarı ve sağlıklı bir saha içi düzeni sağlanamadı. Bu olumsuzluğa önemli isimlerin performans düşüklüğü de eklenince günümüz futbolunun istediği ilkeler iyice kısıtlandı. Dün geceki takım tertibi ile de bu sene iyi bir sezon geçirmese de kolektif yapısı oturmuş bir İtalyan takımı karşısında iyi işler yapmak çok zordu.
Galatasaray güzel bir organizasyon sonucu erken bir skor avantajı yakaladı. Taraftar desteğini arkasına aldı, moraller yükseldi. Ama kısa süre sonra çok basit bir duran top golü yenince bütün kontrol rakibe geçti. Bu yarıda yenen gol dışında diğer duran toplarda da ciddi tehlikeler yaşamak başka bir olumsuzluktu.
İkinci yarıda yine son 5 dakikaya kadar kontrol İtalyan temsilcisi Lazio'daydı. Yalnız ilk yarıya göre şöyle bir değişiklik vardı: Galatasaray alan daraltan savunma kurgusunda ilk yarıdaki gibi rakibe alan bırakmadı ve kalesinde ciddi bir tehlike yaşamadı. Son 5 dakikada da Galatasaray'ın kurduğu baskıdan bir sonuç çıkmadı ve tur şansı rövanşa kaldı.
Galatasaray'ın önemli saha içi sıkıntılarının yanında bir diğer handikabı da santrforunun olmayışı. Bana göre; Lukas Podolski'nin yapısı, santrforluğa uygun değil. Hele Galatasaray'daki fizik gücüyle hiç uygun değil. Lazio ilk dakikadan itibaren birçok kişinin beklediği savunma ağırlıklı oyuna hiç itibar etmedi. Ofansif oyun anlayışları da aslında avantajlı bir ortam yaratmıştı Galatasaray için. Ama bu kadronun kontratak futbolunu uygulaması mümkün değildi.
Eğer bir takım kendi sahasında dün geceki gibi oyuna hükmedemiyorsa, attığı gol dışında tek gollük pozisyonu son dakikada bulabiliyorsa böyle bir 90 dakikayı beraberlikle bitirmesine iyi sonuç denir.