Dün gece Ankara'da tempolu, kaliteli ve birbirinden güzel gollere sahne olan, seyir zevki yüksek bir karşılaşma izledik.
Beşiktaş, maç başlar başlamaz iyi yerleşimli ve önde yakın presle kendisini oynatmayan ayrıca da ofansif açıdan tehdit eden bir rakiple karşılaştı. Devre ortasındaki gole kadar oyuna hükmeden taraf Osmanlıspor'du. Skor dezavantajına düşen Beşiktaş hemen reaksiyon gösterip, alışılmış kimliğine biraz olsun yaklaştı. Pozisyonsuz bir baskı kurdu, bir duran topta da Gomez ile skora denge getirdi. Ama beraberlik golünden sonra Beşiktaş, yine ilk 20 dakikadaki olumsuz görüntüsüne büründü. Ve de devre sonuna doğru tekrar skor dezavantajına düştü.
İkinci yarı için tablo pek iyi görünmüyordu. Ancak Beşiktaş bu yarıya golle başladı. Ama bu da saha içi dengelerini değiştirmedi. Yine Osmanlıspor oyunu domine etmeye başladı. Beşiktaş çok ciddi tehlikeler atlattı. Ama 'bu gece benim gecem' diyen bir Sosa çıktı sahneye... Beraberlik golü çok güzeldi ama son dakikadaki galibiyet sayısı tek kelime ile mükemmeldi. Sonuç olarak Beşiktaş dün gece altın buldu. Bu sezon gerek ligde gerek Avrupa kulvarında ilk defa bir takım Beşiktaş'ı hiç oynatmadı ve kendisi oynadı. Ama her zaman vurguladığım gibi futbol ilginç bir oyun. Cazibesi de burada. Beşiktaş çok iyi oynayan bir rakip karşısında iki kez yenik duruma düşmesine, oyunda hiç etkili olamamasına, pozisyon bulamamasına rağmen bir duran top, iki de Sosa şutuyla 3 gol birden bularak, maçı kazandı.
OSMANLI'YI TEBRİK EDERİM
Şenol Güneş'in hamleleri bana göre çok doğruydu. Gole ihtiyaç olduğu zaman "Gökhan Töre yoksa, Quaresma ve Oğuzhan ikisi birden çıkar mı?" diye sorulabilir ama bence o değişiklikler yapılmasa maç kayba da dönüşebilirdi. Osmanlıspor'u da sergilediği şahsiyetli futbol ve mücadele için tebrik ediyorum.
