Dün gece ülkemizde mükemmel bir stadın daha hizmete girmesinin keyfini yaşadık... Emeği geçen herkese teşekkürler...
Tempolu, pozisyonu bol, zevkli bir ilk yarı izledik. Beşiktaş, alışılmış, hızlı ve etkili dikine futbolunu yine sahaya yansıttı. Antalyaspor'un takım savunmasının yetersizliği, Beşiktaş'a ilk 45 dakika için pozisyon zenginliği yarattı. Her atak girişimi gol kokuyordu.
Yediği ikinci golde büyük hatası olan Antalyaspor'un kalecisi M'Bolhi, ikisi yüzde yüz, üç önemli kurtarış yapmasa, maç ilk yarıda biterdi. Beşiktaş hücum anlayışındaki üstünlüğüne rağmen, rakip ataklarda da zaman zaman sıkıntılar yaşadı.
Bunun iki nedeni vardı... Bir tanesi; Antalyaspor'un hücuma organize çıkması, ikinci ise; Beşiktaş'ta üç kişinin hiç defansif görev yapmamasıydı. Gomez ve Quaresma'nın savunma yapmamalarına alışılmıştı, ama Atiba'nın yanında Necip Uysal'ın da olmasına güvenen Oğuzhan Özyakup, ileride iyi işleryapmasına karşın rakip ataklarında hiç ortada yoktu.
İkinci yarıya Antalyaspor, süratli ve atak başladı. Bu gidişatta; Beşiktaş'a işi garantiye almak için mutlaka bir gol gerekiyordu. Ve de bir atakta Andreas Beck'in rakip defansı ve savunmayı çaresiz bırakan kavisli kesmesi, Mario Gomez için bulunmaz bir fırsattı. O da gereğini yaptı. Yine bir kontratakta Olcay Şahan maçı tamamen bitiren golü atarken, Cenk Tosun ise skoru belirledi. Beşiktaş, dün gece aldığı farklı galibiyetle puan cetvelinde de önemli bir avantaj yakaladı. Beşiktaş'ta en beğendiğim isimler; Necip, Atiba ve Beck'ti. Atiba'nın profesyonelliğine ve istikrarına saygı duymamak mümkün değil. Bana göre; Atiba Beşiktaş'ın Yaya Toure'si...
Beşiktaş'ın ikinci golü öncesi Quaresma'nın yaptığı net faulü, hakem İlker Meral'in göremeyeşi bir tarafa pozisyona sadece bir metre uzaklıktaki yardımcı hakemin de 'oyna' demesi büyük bir yanlıştı.