Hamza Hamzaoğlu teknik direktörlük hayatına başladıktan sonra hem icraatları hem de efendiliği ile çalıştırdığı takımlarda gelecek için ümit verdi. Akhisar'daki görevinde ise kendisini kanıtladı. Önce PTT 1. Lig'de zirve hedefi olmayan sade bir takımı Süper Lig'e çıkardı. Ardından da Süper Lig için çok yetersiz bir kadroyu ilk sene ligde tutmayı başardı. Sonrasında Akhisar'ı hiçbir rakibe kolay teslim olmayan bir sistem takımı haline getirdi. Hamzaoğlu'nun Akhisar macerası, Milli Takım'da Fatih Terim'in yardımcılığı görevine gelişi ile bitmiş oldu. Sezon ortasında da Galatasaray'ın başına getirildi. İşi hiç kolay değildi. Ama Galatasaray, Hamzaoğlu ile hem dördüncü yıldızı taktı hem de Ziraat Türkiye Kupası'nı müzesine götürdü. Bu sezon başı da Süper Kupayı kazandı. Genç bir teknik adam için hiç de küçümsenmeyecek çok büyük başarı. Ancak Hamza Hamzaoğlu medyada ağır eleştirilere hedef oluyor. Tabii ki zaman zaman her teknik adam gibi bir takım hataları oluyor. Ama dikkat ediyorum Hamzaoğlu'na verilmesi gereken kredi verilmiyor. Bana göre bunun bir numaralı nedeni, kariyer ve ağırlık olarak Hamzaoğlu'nu Galatasaray ile bağdaştırmıyorlar. Bir başka konu da yönetim kurulu da hocasına yeterli desteği vermiyor. Bir fikir jimnastiği yapıyorum; Fenerbahçe geçen sene lig şampiyonu olsa diğer iki kupayı da kazanmasa dahi Aziz Yıldırım, İsmail Kartal'ı göklere çıkarırdı.
Hamzaoğlu'nu hiç şüphesiz zor günler bekliyor. Dünyanın en iyi teknik direktörü gelse bile, Galatasaray'ın bu kadrosunun Şampiyonlar Ligi için çok yetersiz olduğu gerçeği değişmez. Ligde ise karşısında iki yeni güçlü takım var. Fenerbahçe rekor sayıda içinde yıldızların da bulunduğu önemli transferlerle geniş ve çok iyi bir kadro kurdu. Şenol Güneş, yönetimindeki Beşiktaş, daha ilk maçında gözdağı verdi. Gomez gibi çok önemli bir santrfor varken, adaletli davranıp sezon hazırlıklarında form tutan Cenk Tosun'a görev vermek geçen seneyi yürüyerek geçiren yetenekli Oğuzhan'ın Mersin'deki gövde gösterisi ve de alışılmış dışı pas trafiği hiç şüphesiz Güneş marifetidir.
Hamza Hamzaoğlu çok dikkatli davranıp, Sivas'taki gibi baş ağrıtacak yanlışlardan kaçınmalıdır. Sivas'ta iki büyük hata yaptı. Birincisi; Burak'a 11'de görev vermemesi... İkincisi ise bana göre birincisinden daha önemli hata; maç önü ve maç sonu birbiri ile örtüşmeyen yanlış beyanatlardır. Burak eğer fizik olarak bir sıkıntısı yoksa, sakat değilse asla maça kulübede başlamaz. Hamzaoğlu bu konuda maç öncesi "Bu maça özgü bir teknik görüş" dedi. Burak'ı yedek tutmak önemli bir yanlış olsa da bu tip bir hoca tercihini bir yere kadar eleştirirsiniz. Ancak maç sonrası "Burak'ı hırslandırmak için baştan oynatmadım" beyanatı ise tam da eleştirilere davet çıkaran türden bir açıklamaydı.