Bitime 7 dakika kala Arda'nın ayağından attığımız gol ile çok sıkıntılar yaşadığımız maçtan 3 puan alarak 'tamam' değil 'devam' dedik. Milli Takımımız, rakibin gücünün de yetersizliğini göz önüne aldığımızda, doğal olarak ilk devrenin büyük bir bölümünde beklendiği gibi oyuna hükmeden taraftı. Ancak bu güne kadar birçok kez bu tip takımlar karşısında olduğu gibi yine işi kolay bitirecek etkinliği bir türlü sağlayamıyorduk. Bana göre bu devrede en büyük yanlışımız, kalabalık alan daraltan savunma kurgusu uygulayan Kazakistan karşısında hücum girişimlerinde aceleci davranmamızdı. Daha fazla ve daha çabuk pas alışverişleriyle rakip oyuncuların verecekleri hamle cevaplarıyla yerleşme düzenlerini arızaya uğratmamız gerekiyordu. Bu yarıda kanatları da hiç çalıştıramadık. Çünkü sağ tarafta oynayan Hakan Çalhanoğlu hem kanat forveti değildi hem de Gökhan Gönül ile alışılmış bir uyumları yoktu. Solda ise Hakan Balta zaten yapısı gereği ofansif bir bek değil.
İkinci yarıda beklenen Volkan değişikliği sağ taraf için gerçekleşti. Bu değişiklik ile Çalhanoğlu da orta sahaya geçti. Takım olarak yine aceleci davranmaya başlayınca hem ofansif etkinlik sağlayamadık hem de Kazakistan da arka arkaya çıkmaya başladı. Fatih Terim, Umut'u oyuna alarak orta sahayı bir kişi eksiltti ve bu değişiklik sonrası Burak'ın yanına Umut gelince Kazak defansı yerleşme düzenini biraz da olsa kaybetti. Ve bunun sonucunda da Umut ve Burak arka arkaya çok net iki fırsatı değerlendiremedi. Fatih Terim, bir yerinde hamle daha yaptı ve Emre'yi oyunu alarak sol tarafa yoğun baskıda hareketlilik getirdi. Volkan'ın açtığı kulvardan Gökhan'ın bindirmeleri çok etkili olmaya başlamıştı. Sonuçta da beklediğimiz golü zor da olsa son 7 dakikada bulduk.
Önemli olan kazanmak ama her maçta bu tip takımlar kaşında her zaman kolay olmayacağını bildiğimiz, konuştuğumuz halde hala işi kolay çözemiyoruz. Bir de galibiyet golünü bulduktan sonra maçın son saniyelerinde rakibe çok tehlikeli bir atak şansı vermek de üzerinde düşünülmesi gereken bir olumsuzluk.