Kan davasına dönüyor bu iş ya! 'Gelin bakalım. Nereye götürmek istiyorsunuz?' Fenerbahçe-Galatasaray başkanları sarmaş-dolaş olsalar, maçta yan yana otursalar, birbirlerini kutlasalar, tebrik etseler, birbirlerinin deplasmanlarına gidemez hal kalır mı Türkiye'de? Valiler de yangına körükle gidiyor; "Kadıköy'e Galatasaraylılar gelmesin, Arena'ya Fenerliler gelmesin." Böyle bir şey olur mu ya! Bu teslimiyet. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti iki kulüp başkanının kişisel düellosuna teslim olmuş. Neyi bekliyoruz? Dinamitin patlamasını, Heysel gibi bir facianın yaşanmasını. Çok az fitil kaldı. Türkiye Cumhuriyeti başsavcılarına da Türkiye Cumhuriyeti Spor Bakanı'na da bunu ben söylüyorum. Yarın kıyametleri koparmak, ağlamak gidenleri geri getirmez. Bir daha da Fenerbahçe-Galatasaray dostluğu da olmaz. İşin içine kan girdi mi, ölüm girdi mi bir daha da olmaz. Sporun da sonu olur. Türkiye'de ben Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın olmadığı bir spor düşünemiyorum.
Cenaze namazından önce işinizi yapın
Kimse çözüm bulamıyor mu?
Hayır, kimse çözüm aramıyor. Çok açık konuşuyorum, çözümü aradıkları gün tabutlar dizilmiş olur. Kayseri-Sivas diye tabutlar yan yana dizildiği zaman gelip arkasından namazı kılarlar, utanmadan, sıkılmadan. 'Bu tabutlar bizim yüzümüzden buraya dizildi' demeden gelir orada bir de namaz kılarlar. Namaz kılmayın arkadaşlar, işinizi yapın. Namaza doğru gidiyoruz çünkü.
SADECE EL KALDIRIP EL İNDİRİYORLAR!..
İki başkan şov yapıyor diye bütün Türkiye bunlara teslim edilir mi? Ben savcı olacağım da elimde yasa varken yapsın bakayım bu şovu. Alırım ikisini de içeri, 'Hadi yapın bakayım şovu.' Bu bugünkü bir şey değil ki. Bu senelerden beri bu hale geldi. 'Durduralım' diye en son kanun çıkardık, kanunu da uygulamıyoruz. Niye çıkardık o zaman kanunu? İşte 'nah' yapan resim bütün internet sitelerinde var. Kadıköy Savcısı'na ben ihbar ediyorum; 'O nah yapan adamı hadi çağır' diye. Elinde kanun var. İhbar ediyorum buradan. Ne yazık ki biz olay olmadan kılımızı kıpırdatmamayı öğrendik.
Mali Genel Kurul'da Ünal Aysal kazanımlarla çıktı. Hem seçim taleplerini geri püskürttü hem idari ve mali açıdan ibra edildi. Konuşmak dahi istemiyorum. Ben Galatasaray Kongre üyeliğinden niye istifa ettim? 'Bu kongrenin üyesi olmak bana bir katkıda bulunmaz. Bana gurur da vermiyor' dedim. Bunlar el kaldıran, indiren kongreler. Kulüp nereye giderse gitsin, ne olursa olsun. İşte buyur!
Takımı tanıyan yok!
Ünal Aysal 2016 yılında başkanlığı bırakacağını açıkladı.
Der de o belli olmaz. Şimdi, Galatasaray maddi manevi yerlerde süründüğü için öyle diyecektir. Ama 2016'da işler düzelirse 'Efendim ben bırakacağım demiştim ama bak o kadar çok talep var ki...' O lafları biz çok duyduk. Geçiniz!
Deplasman fobisini yenemeyen Galatasaray Sivas'tan eli boş döndü. Maç için neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe, Antalya karşına nasıl bir kadro ile çıktı? Hem de küme de kalma savaşı veren Antalya'ya karşı ilk defa oynayan adamlarla 4 attı. Öbür tarafta ne yaptığını bilmeyen şaşkın bir hoca var. Durmadan mektuplar yazan (alay konusu olan mektuplar yazan) ama o mektuplarla daha bir şeyi değiştirdiği görülmeyen yanında da bir sfenks... Ünal Aysal bunu bile seyrediyor. Adam diyor ki, 'Ben bu takımı tanımıyorum.' Hoca diyor ki, 'Ben bu takımı tanımıyorum.' Sen bu takımı tanımıyorsan yanında oturan Türk teknik direktör yardımcısının görevi ne? Tugay orada otururken hocanın, 'Ben bu takımı tanımıyorum' demesi; 'Bu adam bir işe yaramıyor' demektir. Galatasaraylı hiçbir futbolcu nerede oynayacağını, niye oynayacağını bilmiyor. 10. dakikada içeriye bir kâğıt giriyor ve bütün bir taktik değişiyor. Ama senin kongren 'Kabul edenler, etmeyenler. Edilmiştir.' Sivasspor pozisyonları değerlendirebilseydi skor daha farklı olabilirdi. Maç 5'e gidiyordu. Geldikleri her akında delik deşik ettiler.
HINCAL ULUÇ'LA YARIN:
Drogba kovulması gereken bir adam
İki kadınla aleme kas dayanmaz!
F.Bahçe kupayı nerede kaldırmalı?
EDİTÖR: ÖZGE AYDIN