Galatasaray'ın, AZ Alkmaar'ı geçebilmesi için Osimhen kadar coşkulu oyunculara, Osimhen kadar atletik ve fizik gücü üst düzeyde oyunculara ihtiyacı vardı. Hollanda ekibinin çok koşan oyuncularından oluşturduğu kadro, Galatasaray'ın oyuna hakim olmasını, etkili hücum yapmasını engelledi. Okan Buruk, Avrupa'da dar bir kadroya sahipti, ilk maçı deplasmanda farklı kaybeden Galatasaray, 15 dakikada 'Baskın basanındır' şeklinde ataklar geliştirdi. Çok iyi alan savunması yapan ve pozisyon alma konusunda hata yapmayan AZ Alkmaar takımını geçemedi. Özellikle, Hollanda takımının kontratakları çok etkiliydi.
Muslera'nın yerine kaleye geçen Günay yaptığı müthiş kurtarışlarla Galatasaray'ı ayakta tuttu. O olmasaydı G.Saray ağır bir yenilgi alırdı. Okan Buruk ve öğrencileri için Avrupa defteri kapandı. Geceden kalan ağızda keçiboynuzu tadı bırakan üç şey vardı…
1- 2-0 geriden gelip, beraberliği yakalamak ve evinde Avrupa Ligi'nde kaybetmemekti.
2- Soğuk ve karlı havaya rağmen Galatasaray taraftarı görevini yapıp, tribünleri doldurdu.
3- Günay Güvenç kalesinde devleşti.
Şeref kürsüsüne Osimhen'i koyuyorum. Nijeryalı yıldız, müthiş coşkulu ve kazanma duygusuyla oynadı. Çalışkanlığını bir golle süsledi. Okan Buruk ve öğrencileri artık geriye dönüp bakmamalı. Tamamen lige konsantre olmalı. Özellikle tribünleri dolduran Galatasaray taraftarları derbide sakin olup, rakiple uğraşmayı bırakıp kendi oyuncularını desteklemeli.