Türk Milli Takımı'nda Montella'ya akıl verecek biri yok mu? Hiçbir plana bağlı olmadan, doğaçlama oynayan ve futbolcuların bireysel becerisine bağlı bir oyun izliyoruz. Gürcistan'a karşı alınan galibiyet herkesi bulutların üzerine çıkarmış. Portekiz gibi bir turnuva takımına karşı maç öncesi "Yener, grubu lider bitiririz. Portekiz eski gücünde değil" gibi söylemlerin ne kadar yanlış olduğunu gördük. Dağınık, birbirinden kopuk yine bir Milli Takım izledik. Portekiz belli bir oyun şablonu içinde bizi kalabalık olarak karşıladı. Kaptırdığımız toplardan sonra çok çabuk hücuma çıkıp kalemizde pozisyon ürettiler. Biz ise oyuncu grubu olarak birbirimizden çok uzak oynadık. Mesafeyi uzun tuttuk, fazla enerji harcadık. Portekiz'in hızlı ataklarında sürekli geriye koşmak zorunda kaldık. Yediğimiz gollere bakın; ilk ve üçüncü golleri rakip kontrataktan attı. Oysa biz de kompakt oyun anlayışı içinde kalmalı, Portekiz'i üzerimize çekip kazanacağımız toplarla hızlı hücuma gitmeliydik. Montella, futbolcuların özelliklerini bilmiyor mu? Abdülkerim-Samet ikilisi ağır oyuncular. Kompakt futbol için uygun stoperler ama geniş alanda oynayınca üst üste çok hata yaptılar. Orkun Kökçü ısrarı Milli Takım'a olumsuz yansıdı. 'Ya tutarsa' mantığı ile kadro yapılmaz. Bence Montella ile birilerinin konuşması ve oyun sistemini değiştirmesi konusunda akıl vermesi gerekir. Maçın favorisi Portekiz'di. Kaybettik, lider çıkma hayalleri ise suya düştü. Şimdi yapılacak tek olay, enseyi karartmamak ve bu ağır yenilgiyi unutmak. Ve Çekya önüne kompakt futbol anlayışı ile çıkıp en az bir puan almak. Uyarıyorum; Çekya sert bir takım, duran toplarda etkililer. Son sözüm şu; İsmail Yüksek ve Arda Güler sonradan oyuna giriyorsa demek ki oynayabilecek durumdalar. Keşke en baştan başlasalardı.