Galatasaray, bu sezon Avrupa'da en önemli geri dönüşünü yaşadı. Çek takımı, kolay lokma olmadığını bizlere gösterdi. Özellikle, ayağa iyi pas yaparak, hücuma çabuk ve etkili çıkarak Galatasaray'a ciddi sıkıntılar yarattı. Başta Muslera olmak üzere görev yapan tüm oyuncular 10 kişi kaldıkları dakikalarda bile maçı kazanma coşkusundan hiç vazgeçmediler. Kerem Aktürkoğlu, Barış eğer final vuruşlarında doğru tercihler yapsalardı, gol attırmak yerine kendileri golü deneselerdi Galatasaray daha farklı bir galibiyeti yakalardı. Mertens, müthiş oynadı, Galatasaray'ı öne doğru taşıdı, arkadaşlarını hırslandırdı. Berkan çalışkanlığı ile ön plana çıktı. Torreira, orta alanda sayısız top kazandığı gibi, rakipten çok fazla top çaldı. Galibiyet golüne imza atan İcardi, belki bir vuruşta direğe takıldı ama Galatasaray'ın geliştirdiği hücumların çoğunda resmen asist yaptı. Rakip önünde çok akıllıca duvar oldu. Kerem Aktürkoğlu ve Barış'ın kaçırdığı gollerin pasını verdiği gibi müthiş bir gol atan Kerem Demirbay'a da gol olabilecek mükemmel bir pas verdi. Eğri oturup, doğru konuşalım. Çekler kolay lokma değil. Özellikle Galatasaray rövanşta rakibe geniş alan vermemeye özen göstermeli, defans arkasına rakip oyuncular kaçmamalı. Nelsson, böyle bir pozisyonda atıldı. Galatasaray, moralini yükseltecek müthiş bir geri dönüşle Avrupa maçını kazandı. Okan Hoca, Çeklerin analizini canlı olarak yaptı. Rövanşa mutlaka oyun formülü üretmeli. Çekler, geniş alan bulamadığı sürece etkili olamaz. Bu alanları Buruk takımına verdirmemeli.