Trabzonspor camiasının tek hedefi olan kupa da bitti ve bence sezon da kapandı. Kalan haftalar sıkıntılı geçer. Büyük bir kulübü yönetmek için büyük hocalık gerekir. Orhan Ak da zihinsel olarak farklılık ortaya koyamadı çünkü ilk on bir tercihi hatalıydı. Tecrübeleri yüksek ve baskılı maçları iyi oynayabilen Bakasetas-Hamsik ikilisini kulübede tutmak hataydı. Yanlış on bire rağmen Markovic'in kalitesi ile Abdülkadir'in akıllı koşusu birleşince Trabzon 1-0 öne geçti. Orhan Ak ilk yarıyı önde bitirmenin coşkusuyla Trabzon'un önde top tutamadığını, fizik olarak Ankaragücü'ne karşılık veremediğini ve orta alanı kontrol edemediğini nedense göremedi. Golcü kimlikli Maxi Gomez'in sürekli kenarda oynaması yanlıştı. Ankaragücü ikinci yarı resmen Trabzon kalesinde boğucu bir baskı kurdu. Ve gol geliyorum diyordu. Orhan Ak'ın hemen oyuna müdahale edip Ankaragücü'nün temposunu düşürecek, topu kontrol edecek Hamsik- Bakasetas gibi oyuncuları acilen alması gerekirdi ve yapmadı. 1-1'den sonra bile oyunu tutmak, maçı uzatmalara taşımak için hamleler yapılmadı. Bardhi, Avcı'nın takıntısıydı, Orhan Ak da kurtarıcı (!) olarak Bardhi'ye kucak açtı ve yanıldı. Tolunay Hoca'yı özlemişiz, inatçı, agresif, koşu kalitesi yüksek, mücadeleci yapısını Ankaragücü'ne hemen aşılamış. Ankaragücülü oyuncular akıllı ve disiplinli oynadılar, turu da hak ettiler. İki gole imza atan Ali Sowe, "Futbol ve gol şov" yaptı. Sezon sonu Ali'ye çok talip çıkar.