Okan Buruk, G.Saray'ın başına geçtiğinde camiada yer yerinden oynamıştı. Bir grup eski yönetici, başkan ve üyeler, G.Saray'a para kazandırmadan İnter'e giden Okan hocaya tepki koymuşlardı. Oysa o gün hem Okan Buruk'un hem de Emre Belözoğlu'nun istediği paralar çok yüksek değildi ve yönetim verebilirdi. Bu konuda büyük düşünmemeleri iki oyuncunun İtalya'ya gitmelerine neden oldu. Okan hoca, F.Bahçe'ye karşı son 4 maçını kaybetmedi. Üstelik Türkiye Kupası'nda F.Bahçe'yi yenip Akhisarspor ile şampiyon oldu. Başakşehir'i de seyircisi ve medyası olmamasına rağmen kurtlar sofrasında şampiyon yapmayı başardı. Son derbi galibiyeti Okan Buruk'u 'winner hoca' sınıfına taşıdı. G.Saray'ın Okan hoca ile en büyük şansı ne olacak; tarlasından yetişmiş, ayağı kırılmış 1.5 yıl oynamamış, oyuncuyken şampiyonluklar yaşamış, UEFA ve Süper Kupa ile birlikte birçok kupa kazanmış, en önemlisi G.Saray'a karşı kalbindeki aidiyet duygusunu hiç öldürmemiş. Bugün bu aidiyet duygusuna sahip olamayan teknik adamlar maalesef işlerine sadece profesyonel olarak bakıyorlar. G.Saray'ın derbideki başarısı, Okan hocanın oyuncularına verdiği öz güvenin, inancın ve desteğin eseridir. Kadıköy'e G.Saraylı oyuncular lider gittiler, psikolojik üstünlükleri vardı, attıkları sayılmayan iki ofsayt golünden sonra F.Bahçeli oyuncuların ve tribünlerin zihinlerine 'Bugün G.Saray bize gol atacak" fikrini yerleştirdiler. Bu anlayış Jorge Jesus'un vurguladığı gibi F.Bahçeli oyuncuları psikolojik olarak gerdi. G.Saraylı oyuncular, Kadıköy tarihinin en rahat oyununu sergilediler. Skor tabelasında 3-0 yazıyordu ama Barış, Rashica ve Kerem gol vuruşlarında iyi bir eğitime sahip olsalardı skor çok daha yüksek olabilirdi.
İyi ki İrfan Can alınmamış
Galatasaray'ın rahmetli başkanı Mustafa Cengiz, o dönem Fatih Terim'in isteğiyle İrfan Can'ı transfer etmişti ama Başakşehir Kulübü ile ücrette anlaşamamıştı. O günkü görüşmeyi rahmetli Cengiz şöyle anlatmıştı: "Göksel Gümüşdağ beni aradı, 'Sizin ve F.Bahçe'nin teklifleri arasında uçurum var' dedi.
F.Bahçe 10 milyon Euro + 3 milyon Euro bonus, + sonraki satıştan yüzde 30 pay + Deniz Türüç ve Tolga Ciğerci'yi teklif etmiş. Göksel Bey bana böyle dedi. Sonra da ekledi: Cengiz Başkan benim yerimde olsan ne yaparsın?... Bu kadar maliyetli bir oyuncunun derbide yaptığı hareketi gördükten sonra benim fikrim, disiplin sorunu yaşayan İrfan Can'ı, G.Saray'ın o günkü yönetimi iyi ki transfer etmemiş.
Galatasaray kaçırmasın!
Beşiktaş'ın devre arasında Dele Alli, Masuaku, Rosier, N'Koudou'yu takımdan göndermesi büyük yıkım yaratır. Ben olsam Masuaku, Rosier ve N'Koudou'yu asla yollamam. Weghorst'un gidişi gol yolları için dev bir kayıp olur. Gündemde Aboubakar var. Maalesef bir grup, Beşiktaş'ı sattığı gerekçesiyle bu transfere karşı çıkıyor. Beşiktaş yönetimi elinde imkân varken devre arasında sözleşmeyi uzatsaydı Aboubakar, Beşiktaş'ın golcüsü olarak hayatını sürdürecekti. Kamerunlu futbolcu, Beşiktaş'a dönerse birçok sorunu bitirir. Çünkü hem sprinter hem çalım becerisi yüksek, tekniği güçlü, iki ayağını iyi kullanan, kafayla da gol atma özelliğine sahip bir oyuncu. Beşiktaş almazsa hata yapar. Ben G.Saray yönetiminin yerinde olsam Aboubakar gibi bir golcüyü Seferovic'in yerine hemen transfer ederim.
Koç'un dedikleri lafta kaldı
F.Bahçe Başkanı Sayın Ali Koç göreve geldiğinde Hürriyet Gazetesi şu manşeti atmıştı: Hayal satmayan, ezeli rakibini takdir eden yeni bir başkan modeli… Başkan Koç, "Kol kırılır yen içinde kalır" zihniyetini yıktı… Sayın Koç, SABAH Gazetesi'ni seçim öncesi ziyaret ettiğinde de bana büyük kulüpler arasındaki kavgayı bitirmek için çalışacağını, özellikle G.Saray ile olan ilişkileri düzelteceğini söylemişti.
Göreve geldiğinden itibaren TFF, Disiplin ve Tahkim Kurulu ile hakemler, Koç'un eleştirilerinden yüklüce payını aldı. Özellikle G.Saray da Koç'un hedefinden kurtulamadı. Bunu neden anlattım, ezeli rakibini takdir eden başkan modeli, meğerse laftaymış. Son derbiyi G.Saray 3-0 kazandığında Sayın Ali Koç, ezeli rakibini takdir etmek yerine eski defterleri açmayı uygun gördü.
Trabzon'a Nwakaeme lazım!
Abdullah Avcı, Trabzonspor'dan istifa etmemeli, yeni bir oyun planı belirlemek için çalışmalar yapmalı. Bu oyunun içinde şampiyonluk getiren Nwakaeme modeli olmalı. Trezeguet, Visca, Abdülkadir gibi kanat oyuncuları tamamen sprinter kimliğe sahip. Nwakaeme, bir oyun lideriydi, topu önde tutuyor, arkadaşlarının hücumda çoğalmasını sağlıyor, rakibinin içinden geçen çalımları atıyor, hem gollere imza koyuyor hem de goller attırıyordu. Sörloth ve Cornelius'un transfer olmalarında, attığı gollere Nwakaeme'nin yaptığı asistler çok büyük pay sahibiydi. İmkân varsa Nwakaeme'yi geri getirmek için görüşür ve kiralama yoluna gitmeye tercih ederim ya da Nwakaeme türü bir kanat oyuncusunu devre arası alırım. Çünkü mevcut oyuncu grubuyla Trabzonspor'un görüntüsü mehter takımına benzer.