Galatasaray'da oyunculara yarında itibaren faullerle ilgili bir ders verilmeli. Elle, yüze yapılan en ufak bir temasa dahi hakemler kart gösteriyor. Klasına yakışan muhteşem bir gol atan Falcao'nun aynı hareketten iki sarı kart görmesi profesyonelliğine yakışmadı. Falcao'nun hareketlerini mercek muamelesi yapan hakem Arda Kardeşler, Sissoko'nun, Arda'nın böğrüne vurduğu dirseği nedense cezalandırmadı. Bu Arda Kardeşler gelecek vaat eden bir hakemdi, FIFA yapıldı. Ama henüz iyi bir hakem olamadığını gösterdi. Galatasaray'ın Erzurum'da kazanırken oynadığı futbol göz kamaştırmadı. Ancak sarı-kırmızılı futbolcuların özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu mücadelede kazanma duygusu ön plana çıktı. Fatih Terim'de ciddi bir sıkıntı görüyorum. Galatasaray kulübesine bakıyorum mutsuz, dalgın, düşünceleri dağınık, sadece maçı izleyen bir Terim gördüm.
İlk yarıda oyuncular çok sık pas hataları yapmasına rağmen Terim nedense müdahale etmedi. Falcao'nun golünden sonra mükemmel orta yapan Babel'i oyundan çıkarıp Arda'yı sokması çok mantıklı değildi. Çünkü Arda, Fenerbahçe maçından sonra ciddi bir fiziksel yorgunluk yaşıyor. İkili mücadeleleri kazanamıyor, top tutamıyor, rakiple boğuşamıyor. Hele hele Falcao atıldıktan sonra Arda ile oyuna devam etmek Galatasaray'ı Erzurum'a karşı 9 kişi oynattı. Fatih Terim'in Belhanda'ya kaptanlığı vermesi çok doğru bir hamleydi. Faslı oyuncu sorumluluk aldı, coşkulu, arzulu, istekli ve tam bir oyun lideri gibi oynadı.
Emre Kılınç'ta ciddi bir tempo düşüklüğü var. Gol atmasına rağmen mücadele anlamında takımına tam destek veremedi. Etebo'nun yokluğunda Taylan tek başına orta sahayı yönetti, tek başına orta sahada savaştı, Galatasaray'a enerji santrali gibi hizmet etti. Marcao'nun amatörce yaptığı penaltıya rağmen Galatasaray'ın kazanması, olası eleştirileri engellediği gibi zirvede kalmasını sağladı.