G.Saray'da divan toplantılarını yıllardır yakından izlemeye özen gösteririm. Divan Kurulu, G.Saray'ın senatosudur ve genelde tavsiyede bulunur. Ancak Mustafa Cengiz ve yönetiminin idari açıdan ibra edilmemesi divan ve yönetim ilişkilerini çatışma noktasına taşıdı. Bunun sebebi de Eşref Hamamcıoğlu'nun başkan adayı olarak gündeme getirilmesidir. Yönetim mahkeme kararı ile görevine devam etmekte ve seçime gitmediği için de Eşref Hamamcıoğlu maalesef Cengiz ve ekibine tavırlı davranmaktadır. Divan Başkanı Sayın Hamamcıoğlu kendisini şu ortamda mevcut yönetimin önünde görmektedir. Son divan toplantısında Hamamcıoğlu'nun yönetime yönelik sarf ettiği "Tek adamlığa, yalan söylemeye, ciddiyetsizliğe, sansüre, G.Saray'dan faydalanmaya G.Saray'da tahammül edilemez" sözleri çok ağırdır. G.Saray başkanlık makamı ile yönetilir. Divan Kurulu'nun tespit ve uyarıları olabilir ama hakaret etme hakkı yoktur. Hamamcıoğlu'nun sözleri maalesef hakaret taşımaktadır. G.Saray'da akil insanlar devreye girip divanla yönetim çatışmasını bitirmelidir. Özellikle Hamamcıoğlu'nu başkanlığa itmeye çalışan sayın İnan Kıraç bu kavganın bitirilmesi için müdahale etmelidir. Sonuçta yönetim-divan kavgasının kazananı olmaz, yaşanan rezaletler G.Saray markasına büyük zarar verir. Sayın Hamamcıoğlu'na uyarım şudur; yaptığınız hakaretlere G.Saraylılar da tahammül edemez. Kendi başkanlık planlarınız uğruna yönetimle kavga etmeyi artık kesin!
***
İnşallah Van Persie'ye benzemez!
Falcao'nun sakatlığı inşallah Van Persie'nin durumuna benzemez. Kolombiyalı golcü için "Üç maç oynar iki maç yatar" diye iddialar var. Ayrıca Falcao'nun üç maç üst üste oynadığını görmedik. Acaba bu sakatlığı vardı da söylenmedi mi, yoksa Falcao transferi sırf taraftar mutlu olsun diye mi yapıldı?
Falcao'nun aşil tendonunda ciddi bir sorun olduğu söyleniyor ve herhangi bir açıklama da maalesef yapılmıyor. Galatasaray taraftarı Falcao'nun gollerini özlemle bekliyor. Kolombiyalı 15 gündür sadece salonda çalışıyor. Diagne arkasına teneke bağlayarak gönderildi ama ortada attığı gol gerçeği vardı. Ben de sağlam bir Falcao için "En az 25 gol atar" görüşünde bulunurken, Falcao'nun sahada olacağını düşündüm. Florya'da salonda uzun süre çalışacağını hesaba katmadım. Dilerim; Falcao, sakat olmadığını kanıtlar ve Galatasaray'ın gol yükünü çeker. Sonuçta yönetim pahalı bir golcü transfer etti. Spor dünyası Falcao transferini manşetlere taşıdı. Karşılanışı olay oldu. Galatasaraylılar kendilerini coşturacak Falcao'yu henüz yeterince kucaklayamadı.
***
8 Haziran: Penaltı değil
1 Temmuz: Kesin penaltı!
EURO 2020 grup maçlarında Dünya şampiyonu Fransa'dan 1 galibiyet ve 1 beraberlikle toplam 4 puan aldık. Konya'daki tarihi zaferi 2 golle süsleyen Milli Takım, rakip Fransa'ya neredeyse top göstermeyip tek pozisyon bile vermedi. Maçın Sloven hakemi Damir Skomina da mükemmel bir yönetim sergiledi.
Bir bilgiyi sizlerle paylaşacağım. Konya'daki Fransa maçında top Kenan Karaman'ın vücudundan sekip açık olan koluna temas etmişti. Fransızlar da "Penaltı" diye hakemin üzerine koşmuşlar ama Sloven hakem Skomina "Kol vücuttan geliyor" yorumunu yaparak penaltı vermemişti.
Fransız gazeteci arkadaşımla Paris'teki sohbette, ilginç bir bilgiye ulaştım. Skomina ile bir ortamda, sohbet ederken konu Türkiye- Fransa maçındaki penaltıya gelmiş, Sloven hakem de "Yeni kurallar olsaydı Konya'daki maçta Merih'in hareketine penaltı çalardım" demiş. Konya'daki maç 8 Haziran'da oynanmıştı. Değişen kurallar Temmuz'da devreye girdi! İşin gerçeği futbol şansımız varmış! İyi ki maçı haziranda oynamışız.
***
Stade de France'ı Türk polisi yönetti!
Ankara'da ve İstanbul'da Güvenlik Daire Başkanlığı'nda spor şubeye bağlı çoğu üst düzey emniyet müdürü 20 görevli Fransa'da görev yaptı. Maçla ilgili yapılan iki günlük güvenlik toplantısında Türkiye'den gelen emniyet müdürleri de bulundu. Maç sırasında üst düzey bir Türk Emniyet Müdürü kameraları yönetti. 56. ve 90. dakikada tribünlerde terör yanlısı kişilerin açmaya çalıştığı pankartlar Türk polisi tarafından anında tespit edilip önlendi. Taraftarların stada girerken yapılan üst aramalarında Fransız polisinin bu pankartları tespit edememesine şaşırdım! Fransız polisinin yaşadığı güvenlik zaafının gözden kaçtığını düşünmüyorum.
Bir bilgi; Avrupa Konseyi'nde "Sporda şiddetin önlenmesi" komitesi var. Komitenin yönetimine üst düzey bir Türk emniyet müdürü seçimle girdi. Güvenlik Komitesi EURO 2020 için çalışmaya başladı bile. 12 ülkenin içinde Türk polisi de karar verici makamda olacak.