Sergen Yalçın görev yaptığı takımlarda çıktığı ilk maçlarda hep puan kazanmış. Sergen, Konyaspor'un başına geçince Galatasaraylı dostlarım Sergen'le ilgili, "Eyvah" diye endişeliydi. Oysa bu sezon Galatasaray ile Konyaspor birbirleriyle oynadıkları maç sayısı olarak akraba gibiydi ve birbirlerini iyi tanıyorlardı.
Üstelik Galatasaray üç maçta hiç kaybetmemiş ve Konya'ya karşı ciddi oyun ve skor üstünlüğü kurmuştu.
Kağıt üzerinde favori olmak ile sahada kazanmak aynı şey değildi. İlk yarıda korkulan oldu. Galatasaray adeta "Sergen Yalçın" sendromuna tutuldu. İkinci dakikada Donk ıskaladı, Konyasporlu Moke kafayla golü attı.
Gol sonrası yüklenen, rakibini sahasına kilitleyen Galatasaray sağlı sollu ataklar yaptı. Sergen'in büyüsü mü bilemem ama 25 gollü Gomis penaltı vuruşunda kaleci Serkan'ı geçemedi. Feghouli, Konya ceza alanı içinde önüne gelene çalımı bastı ama gollük şutunda Serkan'ı geçemedi. Maicon'un kafa vuruşunda direkten dönen topu, Gomis kontrol edip vurması gerekirken acele edince golü kaçırdı..
Konya'nın kalesini çok adamla kapatması, G.Saray savunmasının bile elini kolunu sallayarak hücuma çıkmasına neden oldu. Maicon- Serdar ikilisinin kontrolsüz çıkışlarından Volkan Şen faydalandı ama iki net pozisyonda gollere Muslera kurtarışlarıyla izin vermedi. Galatasaray oyun olarak öndeydi ama Rodrigues istediği geniş alanları bulamadı. Belhanda da yeterince sorumluluk almayınca Galatasaray hücum bölgelerinde organize olamadı.
Başta Volkan Şen olmak üzere Konyasporlu oyuncular en ufak dokunuşlarda yerden kalkmayarak hep zaman çalmaya çalıştı. Hakem özellikle Volkan'a fazlasıyla tolerans gösterdi. Galatasaraylı oyuncular gol atamadıkça gereksiz yere sinirlendi ve kart gördü. Terim'in Feghouli'nin ataklarını besleyen Mariano'yu oyundan alması yanlıştı.
Terim'in, Donk'u çıkartıp Sinan'ı sokması ise maçı kazanmak adına büyük restti.
Sinan, görevini yapıp Gomis'e mükemmel bir gol ortası sundu. Ardından harika bir gol atıp Galatasaray'ı ipten aldı.
Sinan'ın attığı altın değerindeki ikinci gol sonrası, kulübede ve tribünlerde yaşanan mutluluk, Galatasaray'ın şampiyonluk yürüyüşünü güçlendirecektir.
Vakit geçirmek için sürekli yerlere yatan Konyalı oyunculara karşı alınan bu galibiyet aynı zamanda futbolun adaletiydi.