Sevilla'nın "Ezber pas" uygulamasına, Başakşehir karşılık veremedi. N'Zonzi ve özellikle Banega'nın akıl hocalığında Sevilla sadece topa hakim olmadı, alanları çok iyi kapatıp Türkiye'de "Hızlı hücum" konusunda etkili olan Başakşehir'e geniş alan da bırakmadı. Visca-Elia ikilisi, kanatlardan hızlı çıkamadı.
Eğer 2.dakikada Elia'nın kaleci Rico'dan dönen şutunda Mossoro topa ayak içi vurup golü atabilseydi, Başakşehir alışagelmiş "Kompakt" oyun anlayışıyla Sevilla'yı kontrol altında tutabilirdi. İlk Brugge maçında hatalı iki gol yiyen Volkan'ın bence Escudero'nun çapraz vuruşunda yerden köşeye giden topu çelmesi gerekirdi. Banega'nın müthiş şutunu kurtaran Volkan, yediği golde doğru yer tutmadı, çünkü Escudero'nun şut atacağını düşünmüyordu.
Ayağa pası ezbere oynayan, çabuk alan değiştiren, hücuma kanatlardan hızlı çıkan ve dar alanda etkili çalım atan özgüveni yüksek Sevilla'ya karşı üstünlük kurmak için önde baskı yapmanın yanında geriye de çabuk dönmek gerekiyordu.
Başakşehirli oyuncular, ikinci yarıya coşkulu, istekli ve önde çok adamla baskı yaparak başladı. Emre, hırsını ve kazanma duygusunu arkadaşlarına yansıtınca, Sevilla yediği baskıyla telaşlandı.
Visca'nın ve Adebayor'un harcadığı pozisyonların ardından Elia müthiş bir vuruşla Rico'yu avladı.. Başakşehir, Sevilla'ya karşı tek devrede uyguladığı baskıyı, coşkuyu ve isteği bence oyunun bütününe dengeli olarak yaymalı.
Başakşehir zaten kağıt üzerinde favori olan Sevilla'ya elense de Avrupa'ya devam edecek. Zaman varken Abdullah hoca N'Zonzi tipi top çalan, oyunu yöneten, iyi pas kullanan bir oyuncu ile savunmada pozisyon almayı bilen bir oyuncuyu almalı..
Çünkü 3 maçtır Başakşehir aynı kadroyla mücadele ediyor. Belki kulübenin kalitesi ligi götürür ama Avrupa düellosunda kesin zaafiyet yaratır.