Galatasaray'ın Sportif Direktörü Cenk Ergün, kadroyu yenileme adına "Avrupa kazan, Cenk kepçe" şeklinde turluyor. Oyuncu arayışlarımaalesef bir futbol aklının denetiminde yapılmıyor. Ya menajerlerle görüşülüyor, ya da scout ekibinin önerdiği isimler masaya yatırılıyor.
Başkan Dursun Özbek yönetimi, oyuncu transferleri konusunda dev hatalar yaptı. Bu hatalara bir göz atalım:
Bundesliga'da sadece 3 maçta 90 dakika oynayan Tolga Ciğerci'ye 3 milyon Euro bonservis ödendi.
Tolga, yıllığı 2 milyon Euro'ya oynuyor.
Tolga'nın Galatasaray'da asisti ve golü yok. Futbol bilgisi ve yetenekleri kısıtlı olan sadece çok koşan Tolga'yı şimdi satsan, alan çıkmaz.
Yönetim Olcan Adın ile Dany'yi "Tek taraflı fesih" kararıyla yolladı. Peki ne oldu?
Galatasaray yönetimi iki oyuncuya 3.5 milyon Euro tazminat ödeyecek.
Galatasaray'ın transfer sihirbazları, "Müzmin sakat" Serdar Aziz'e 4.5 milyon Euro verip, Bursa'dan aldı. Pozisyon bilgisi zayıf, topu oyuna isabetli sokamayan Ahmet Çalık'a devre arası 2.5 milyon Euro verildi. Serdar Aziz ve Ahmet Çalık'a ödenen paralar yerine en kötü Olcan ile Dany kalsaydı hem dönemlerini tamamlarlar hem de Galatasaray 3.5 milyon Euro tazminat ödemezdi. İş bilmeyenlerin hatası, Galatasaray'ın 10.5 milyon Euro zarar etmesine neden oldu. Bu arada bu paralara Serdar ile Ahmet'in aldığı ücretleri yazmadım.
Bruma, Yasin ve Sinan Gümüş'ün olduğu takıma "Yıldız oyuncu" tavrıyla 3.5 milyon Euro'ya Rodrigues alındı.
O Rodrigues, hep kulübeye mahkum kaldı.
Türkiye'de hiçbir kulübün keşfedemediği Cavanda için Özbek yönetimi Trabzon'a 1.8 milyon Euro verdi. TT Arena'da Fenerbahçe maçı dahil birçok maçta yaptığı pozisyon hataları yüzünden Galatasaray'a ciddi puanlar kaybettiren 2. Lig topçusu Carole'e 1.8 milyon Euro ödendi.
Güya; Carole için Avrupa'da 5 ile 7 milyon Euro veren kulüpler varmış.
Acaba bu kulüpler uzay liginde mi oynuyor?
Atalarımız "Büyük lokma ye, büyük laf etme" diye boşuna dememişler. Başkan Özbek verdiği iki sözün altında ezildi.
Önce, "Galatasaray'ı Avrupa'ya götürmeyen başkan olmayacağım" dedi. Ama UEFA'dan gelen ceza nedeniyle Galatasaray, Avrupa'ya gidemedi. Başkan Özbek, "Beni darağacına götürseler Galatasaray'ın hisselerini satmam" iddiasında bulunmuştu.
Ama 24 Mayıs'ta G.Saray'ın 2.3'lük hissesi 15.1 milyon liraya satıldı.
Özbek'in yönetiminde yer alan Fatih İşbecer, "Galatasaray fakirleşirken, birileri zengin olmuş" söylemiyle camiadan ciddi tepkiler almış ve istifa etmişti. Acaba İşbecer şimdi yönetimde olsaydı ve Galatasaray'ın uğradığı zararları görseydi ne derdi?
***
ARMA SÖNÜK KALDI
Galatasaray'ın yeni sezonda giyeceği yeni formaları kim dizayn etti merak ediyorum! Özellikle parçalı formaya karar verenler asla Galatasaraylı olamaz... Ben bu kadar itici ve Galatasaray'ı yaşatmayan bir forma görmedim. Mağaza AŞ Genel Müdürü Ali Öğüdücü, parçalı formada armayı ön plana çıkardıklarını ısrarla vurgulayor. Doğru, bu formada bir arma ön plana çıkıyor. O arma da NIKE... Galatasaray'ın 4 yıldızlı arması sarının ve beyazın içinde sönük kalmış. Göğüs reklamındaki Nef de zar zor okunuyor... Ama kırmızının içinde sarı rengiyle NIKE fışkırıyor. Bu formayı piyasadan kaldırın. Alıştığımız ve Galatasaray'ı yaşatan Metin Oktay'ın da giydiği "Parçalı formalar"ı geliştirmek daha doğru tercih olur.
***
TUDOR'LA NAL TOPLARLAR
Galatasaray yönetimi transferleri İgor Tudor'un arkasına sığınarak yapmaya çalışıyor.
Gönderilecek ve alınacak oyunculardan sonra olası başarısızlıkta "Tudor istedi gönderdik. Tudor istedi aldık" diyecekler... Hataların kılıfı, Tudor olacak.
Tudor da kendini buğday ambarındaki tavuk gibi görüyor.
Son basın toplantısında, alınacak oyuncularla ilgili son sözün kendisinde olduğunu vurgularken bakın nasıl iddialı konuştu:
"İstemediğim bir oyuncu için hayır deme gücüne sahibim." Futboldan anlamayan insanlar bu sözleri duysa, inanın bana Tudor'un çok takımı şampiyon yaptığını, kupalar kaldırdığını zanneder.
Oysa; çalıştığı kulüplerin yöneticileri ya da başkanı Tudor'a asla transfer yapma izni vermemiş.
Yönetim Tudor'un arkasına saklanmayı bırakıp önce adam gibi bir hocayı Galatasaray'ın başına getirsin.
Tudor; kibirli, küstah ve geçimsiz. Kafayı sadece koşu mesafelerine takan, oyun bilgisi yetersiz, oyuncularla ve yıldızlarla geçinemeyen kaprisli Tudor'la yeni sezona başlamak intihar olur.
Florya'daki idmanlarda Tudor'un üzerine yürüyen oyuncular bile olur. Çünkü adamın altyapısı yok.
İnsan ilişkileri zayıf. Bir futbol takımı, "Benim dediğimi yapacaksınız" egosuyla yönetilemez. Tudor; duygusallığı olmayan, oyuncunun sırtını sıvazlamayan, maç kaybedildiğinde "Beni sabote ediyorlar" diyecek kadar dar görüşlü bir teknik adam. Kaybedilen bir maçtan sonra bir kez bile "Ben hata yaptım" demeyen Tudor'la, Galatasaray yola devam ederse yeni sezonda da nal toplar.