Dursun Özbek, Galatasaray'a başkan olurken, 2800 oy almıştı. UEFA'dan 1 yıl men cezası alınmış bir ortamda ve mali portrenin kötü olduğu durumda Özbek'in ilk mali kongresinin çok kalabalık ve bol eleştirili olacağını tahmin etmiştim. Ama yanıldım. 1078 kişi Haliç Kongre Merkezi'ne geldi. İbra süresinde bu rakam 250'lere indi. İbra etmeye gelmeyenler, asla masum rolüne bürünemez! Galatasaray başkanına, bu zor durumda üyeler sarı kart göstermedi. Ancak kulislerde daha önce yönetimlerde görev almış değerli ve önemli isimler, şu mesajı gönderdi; genç yöneticilerin söylemleri ile camiaya zarar veriliyor. Yönetim kadron Galatasaray'ı yönetecek bilgi ve beceriye sahip değil. Ya seçime git, güçlü bir ekip kur. Ya da dışarıdan alacağın desteklerle tecrübeni ve gücünü arttır. Başkan Özbek de seçim lafını ağzına almadı. Ama öğrendiğim kadarıyla yönetim içinde görev değişikliklerine gidecek. Özbek'in 'başkanlar konseyi' projesinin bu süreçte en doğru proje olacağına inanıyorum. Kongrenin, flaş ismi eski başkan Ünal Aysal oldu. Aysal, kendi dönemi ile ilgili yaptıklarını anlatırken, söylediği iki konu çok dikkatimi çekti. 1- UEFA bize asla 5 yıl teklif etmedi. Önümüzde 2 veya 3 yıllık süreç vardı ama maliyeti de yüksekti. Biz iki yılı tercih ettik ve 200 bin Euro da ceza ödedik. 2- Dursun Özbek bu sene Şampiyonlar Ligi'ne katılma payı olarak 30 milyon Euro almışsa bunun nedeni benim. Çünkü Londra'da bunun kavgasını verdim ve kazandım. Dursun Özbek, çok uzun bir konuşma yaparken, Galatasaray'ın sportif başarısızlığı ve UEFA cezasının önüne geçebilecek muhteşem bir proje gösterisinde bulundu. Ünal Aysal'ın, Özbek'e söylediği şu cümleyi hatırlatalım, "Galatasaray'da başkanlık makamı şikayet etme yeri değil icra etme yeridir."