"Terim'in omurgası: Muslera, Ujfalusi, Selçuk-Melo, Elmander... Hamza hoca'nın omurgası: Muslera- Chedjou, Selçuk-Melo, Sneijder ve Burak..."
Galatasaray, Fatih Terim'le iki yıl üst üste şampiyon olurken başarının anahtarı "Kadro istikrarı"ydı.
İstikrarın da başarısı omurgayı oluşturan oyuncuların formu ve verimliliğiydi..
İki şampiyonluğun şifresi de Selçuk Melo ikilisinin uyumu ve katkısıydı..
Gençlerbirliği maçından sonra Hamza hoca; Sneijder, Chedjou ve Melo gibi oyuncuların yokluğuna değinerek, "Bu isimlerin eksikliği yüzünden kadro istikrarını sürdüremedik" yorumunu yaptı.. Bu doğru yorumu bir tespitle güçlendirelim...
Fatih Terim döneminde yeniden yapılanan istikrarlı Galatasaray kadrosunun omurgasını hatırlayalım: Muslera, Ujfalusi, Selçuk-Melo, Elmander... Özellikle Play-Off'lu ilk şampiyonlukta bu omurga başroldeydi..
Omurga ve istikrar anlayışı Mancini ve Prandelli döneminde resmen çöpe atıldı.
Sık değişen kadro kendi içinde istikrarı kaybederken oyuncuların da akıl ve uyum yolu tıkandı. Bu istikrarsızlık takım içinde oyuncuların birbirleriyle iletişimini kopardı. Hatta gruplar oluştu. Arkadaşlık ilişkileri zayıfladı.
FORMA ADALETİNİ GETİRDİ
Hamza hoca adımını attığı gün takımlar birlikte idmana çıktı. Çift kalelerde oyuncularla birlikte oynamaya başladı.
Futbolcular kendileriyle birlikte hareket eden hocalara bayılırlar. Çünkü direkt temas futbolcuyu olumlu etkiler..
Hamza hoca ikinci hamle olarak "Kadro istikrarı"na inandığını futbolcularına anlatırken "Formayı hak eden giyer" adaletini sergiledi.. Hamza hoca ile Galatasaray'ın yeniden hatırladığı istikrara dayalı omurgasına bakalım: Muslera- Chedjou, Selçuk-
Melo, Sneijder, Burak.. Bu omurgadan üç ismin aynı anda kadroda yer almaması Galatasaray'ın Gençlerbirliği maçında son haftalarda istikrara kavuşan iyi oyununu, ritmini, temposunu ve hücum anlayışını olumsuz etkilerken oyuncuların birbirleriyle oynama alışkanlığını da bozdu.. Beşiktaş maçında omurganın üç silahşörü sahada olacak. Chedjou'nun Afrika Kupası'na gideceğini hatırlarsak, Hamza hoca omurganın düzenini devam ettirecek yeni bir ismi Alanya kampında hazırlamak için şimdiden hazırlık yapmalıdır...
SAMİMİYET FARKI
Hamza hoca, Gençlerbirliği beraberliği sonrası "Galip durumdayken tek forvete dönüp orta sahayı güçlendirme konusunda geç kaldım" itirafında bulundu. Hamza hocadan gerçekçi ve özgüven kokan bir yorum... Bir hoca samimi olacak. Övgüyü de eleştiriyi de yaparken kemiksiz konuşacak. Bu samimiyeti tüm takım hissedecek.
Eğer bu beraberlik sonrası hoca Mancini olsaydı; "Bu kadar basit gol yersek kazanamayız" derdi. Prandelli hoca olsaydı; "Çok çalışmamız lazım" derdi.. İtalyanlar suya sabuna dokunmadan eleştiriyordu. Siz hiz İtalyan hocaların, "Hata bende" dediğini duydunuz mu? Ben hatırlamıyorum. Hamza hoca ise "Hata yaptım" diyebilecek kadar güçlü ve karakterli. Bence Stancu'ya o kafayı vurdurduğu için Semih hatalıdır. Hamza hoca kılıf aramadığı gibi Semih'i de taraftarların ve medyanın kucağına atmadı...
