UEFA'nın sitesinin baş köşesinde "RESPECT" yazan bir amblem var. Bu kelimenin anlamı "Rakibe saygı" demek.. Bu kelimeye kendi ülkemizde anlam yüklemek istersek açıklaması; "Bükemediğin bileği öpeceksin" olur.
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesinde yazılı ve görsel medyada görüşler yüzde 90 "Fenerbahçe kazanır" şeklindeydi. Bu bakış açısına saygılıyım. Çünkü herkesin bir görüşü vardır. Ancak derbi bitti, Galatasaray Sneijder'in iki füzesiyle kazandı. Bu zaferle Galatasaray TT Arena'daki psikolojik üstünlüğünü ezeli rakibi Fenerbahçe'ye karşı korudu.
Beni en çok şaşırtan olay derbiyi kazanan Galatasaray'ın ön plana çıkmamasıydı. Tüm TV yayınlarında yorumcular Galatasaray'ın zaferini anlatacağına ağırlıkla "Fenerbahçe neden ve nasıl kaybetti?" tartışmalarını yaptı.
Kazanan takım olarak Galatasaray'ın yeterli saygıyı görmediğini düşünüyorum.
Teknik direktör İsmail Kartal'ın hata yapması, kaptan Emre'nin sakatlanıp çıkması, Alves'in atılması, Kadlec'in golü kaçırması, taç çizgisini geçen topu hakemin görmemesi futbolun içinde yok mu? Tabii ki var...
Eğer futbol sonuç oyunu ise Galatasaray da Sneijder'in jenerik olacak iki güzel golüyle maçı kazanmış. Önce kazanan anlatılacak sonra kaybeden sorgulanacak. Kaybeden, kazananın önüne geçiyorsa burada bir hata mı yoksa kıskançlık mı var anlayamıyorum. Derbi zaferine "üç maymun"u oynayanlara La Rochefoucauld'un bir sözünü hatırlatalım: "Yanılmış olmayı asla kabul edemeyenler hatta içine sindiremeyenler, en sık yanılanlardır."