Birleşmek başlangıçtır... Birliği sürdürmek gelişmedir... Birlikte çalışmak başarıdır. Takım sporlarında başarı ancak 'takım ruhu' ve 'aile olabilme' özellikleriyle kazanılır.
Prandelli, imza töreninde takım ruhuna şu vurguyu yapmıştı: "Sadece güzel futbol oynayan değil, hedefe ulaşacak bir Galatasaray kurmak istiyoruz. Başarı için taraftar, yönetici, teknik ekip ve oyuncular belirlenen hedefe odaklanmalıdır."
Efsane yıldız Michael Jordan, şöyle der: "Yıldızlarla maç kazanırsınız, takım olursanız şampiyonluğu kazanırsınız."
Bu söze en son örnek dünya şampiyonu olan Almanya Milli Takımı'dır. Almanya'yı başarıya götüren unsurlara bakalım: 1- Kadro istikrarı. 2- Löw'ün kazanan takımı bozmaması. 3- Oyuncuların sahada 'biz' diye düşünüp hareket etmesi. 4- Yoğun geçen lig sezonunun sonuna denk gelen dev organizasyonda Alman oyuncuların hiç fizik zafiyeti yaşamaması.. 5- Alman oyuncuların kupaya zihinsel olarak mükemmel motive olmaları. 6- Alman hükümetinin tam desteğinin yanı sıra Başbakan Merkel'in verdiği lojistik destek.
Futbolda 3 kural şöyle der: 1- İyi çalışacaksın. 2- Doğru besleneceksin. 3- İyi uyuyacaksın.
Dünya Kupası'nda birçok ülke sakatlık krizi yaşarken Almanya bu sorunun yanından bile geçmedi. Darbeli sakatlıkları kenara koyuyorum; Di Maria, Eto'o, Agüero, Almedia gibi oyuncular adale sakatlıkları yaşarken Alman futbolcular maç sonunda bile "Hala oynayabiliriz" diyecek fizik güçteydi. Bu farklılık Almanlar'ın nasıl profesyonel olduklarını ve Dünya Kupası'nı haklı kazandıklarını gösteriyor.
Hiç unutmuyorum; Galatasaray'ın 2-0 geriden gelip 3-2 yendiği G.Birliği maçından sonra Burak Yılmaz takım ruhuyla ilgili basın toplantısında şöyle demişti: "Geçen yıl şampiyon olan kadroyu çocuğa sorun size ezbere sayar. Bir önceki seneyi de sayabilir. Farklı kadrolarla oynamanın dezavantajını yaşadık. Maalesef takım olamadık."
Prandelli'nin de G.Saray'ı hep başarıya götüren 'takım olabilme' ruhunu kampta yeniden inşa etmeye çalıştığını görüyoruz. Bunu bizzat oyuncular dile getiriyor. İtalya Milli Takımı'nda kadro yapısına özen gösteren Prandelli'nin G.Saray'da da kadro istikrarına dikkat edeceğini ve rekabeti körükleyeceğini düşünüyorum. Bunu yapmak için önce oyunculara kendinizi doğru tanıtmak gerekir. Prandelli de ayak bastığı ilk günden beri futbolcuların önce kalbine hitap ediyor, davranışlarıyla saygı görüyor. G.Saray'ın yeni sezona "Takımla sezon başında çalışmaya başlamak, oyuncuları geliştirmek için büyük şanstır. Bu ortam oyuncuları tanımaya da zaman yaratır" düşüncesindeki Prandelli ile başlamasının avantaj olacağına inanıyorum.Ancak hedefe ulaşmak için Almanya Milli Takımı'nın başarı kriterleri yol haritası olmalıdır. Sadece takım olmak yetmez. G.Saraylı oyuncular da uzun maratonda ayakta kalmak istiyorlarsa doğru çalışıp, iyi beslenip, kaliteli dinlenmelidir.
TARIK ÇAMDAL ÇİFT YÖNLÜ
G.Saray Sabri'yi gözden çıkardı, Eboue ile de yollarını ayırmaya karar verdi. Savunmanın sağına iki aday var; Hamit ve Veysel. Hamit'in ve Veysel'in fizik yapısı 'hızlı' hücum beki olmaya uygun değil. G.Saray yönetimi Eskişehir'den Tarık Çamdal'ı alırsa doğru iş yapar. Tarık, Almanya kaptanı Lahm gibi savunmanın iki yanında oynayabilecek özelliklere sahip. Üstelik, çabuk, güçlü ve iyi orta yapabiliyor.
SİNAN BOLAT DOĞRU TERCİH Mİ?
Kaleciler; Aykut Erçetin ve Ufuk Ceylan ile yollarını ayıran Eray İşcan'ın sözleşmesini uzatan Galatasaray yönetimi, şaşırtıcı biçimde Sinan Bolat'ı kadrosuna kattı. Bolat'la 1 yılı kiralık satış opsiyonlu sözleşme imzalandı. Bu transferi kim, hangi kritere göre yaptı merak ediyorum.
Geçen sezon Muslera'nın ayak parmağı kırıldığında Başkan Ünal Aysal Mancini'ye "Devre arası Sinan Bolat'ı alalım" teklifinde bulunmuştu. O dönem Sinan Bolat sakatlıktan yeni çıkmıştı. Mancini de, "Oynamayan kaleci istemem" demişti.
Sinan daha sonra Kayserispor ile anlaştı ancak başarılı olamadı. Kayseri'de 14 maçta kaleyi koruyan Sinan Bolat bu sürede kalesine çekilen 72 şuttan 23'ünü gol olarak gördü. Ortalama olarak 3 şuttan biri Sinan'ın koruduğu kaleye gol olmuş.
Kalesinde kafasına göre takılan, aklı estiğinde kafasına göre gelişi güzel çıkışlar yapan, topla fazla oynayan, riski seven maceracı bir kaleci Sinan Bolat. Türk Milli Takımı'ndan bile düştüğünü gözetlersek Sinan Bolat'ın Galatasaray adına doğru tercih olduğunu düşünmüyorum.