2006 Dünya Kupası'nı kazanan İtalya Milli Takımı'nın hocası Marcello Lippi'nin "rakibe saygı" konusunda önemli bir açıklamasını dile getiriyorum: "Biz kendimizden daha az güçlü rakiplerimizi asla ağır skorlarla yenmeyiz. Rakiplerimizi asla aşağılamayız. Çünkü o rakipler yarın bize lazım olacaktır."

Hollanda Ligi'nin 2010- 11 sezonunda PSV Eindhoven evinde 15. haftada ezeli rakibi Feyenoord'u 10-0 mağlup ediyor. Feyenord'lu oyuncularda bu skor ciddi bir travma yaratıyor. Ağır yenilgi sonrası kötü bir sezon geçirmeye başlayan Feyenord'lu oyuncular 32. haftada evlerinde oynayacakları PSV maçına zihinsel olarak kitleniyor. Hatta tam tabiriyle bileniyor. 32. hafta geliyor... Feyenoord'lu oyuncular müthiş bir mücadele ortaya koyarak PSV'yi 3-1 yeniyor ve liderlikten ediyorlar. Bitime 2 hafta kala liderliği Ajax'a kaptıran PSV, bu yenilgiyle ligi 3. sırada bitirip Devler Ligi hakkını kaybediyor..

Almanlar, Hollandalılar ve özellikle İngilizler rakipleriyle oynarlarken asla "rakibe saygı" konusunda hassas davranmazlar. Maçları kazanırken rakiplerinin gücünü gözetmezler. Bu ülkedeki güçlü takımlar kendilerinden daha zayıf takımlarına karşı travma yaratacak skorları elde etmekten kaçınmazlar. Türkiye'de derbi maçlarında alınan skorlar hep önem kazanır. Skor büyük olursa taraftarlar arasındaki rekabet ciddi şekilde kızışır. Bana göre bir takımı skorların büyüklüğü ya da küçüklüğü değil, başarılar ve kazandığı kupalar büyütür.

2011-12 sezonunda Fatih Terimli Galatasaray, Trabzon deplasmanında 3-0 kazanmıştı. O gün Galatasaray müthiş oynamıştı. Skor daha büyük olabilirdi. Rakibe saygı zihniyeti içinde Galatasaraylı oyuncular 'kazanma duygusu'nun kontrolünü kaybetmeden oyunun temposunu skoru büyütmeme adına frenlemişti. Bu davranış Lippi'nin "rakibe saygı" anlayışıyla örtüşür.

6 Şubat'taki kupa maçında Sivasspor evinde Bursaspor'u ağırladı. Yedek ağırlıklı kadroyla sahaya çıkan Sivas'ı, Bursaspor 2-1 yendi. Maç öncesi sohbet ettiğimiz Bursalı yöneticiler 2 Şubat'ta Galatasaray'a 6-0 kaybettikleri maçın travmasını atlatamadıklarını söylediler. Bu ağır yenilginin oyuncuları olumsuz etkilediğini dile getirdiler.

Galatasaray'ın hocası Mancini kenarda itiraz ederken bile ölçülü ve saygılı davranıyor. İtalya Hoca'nın tıpkı vatandaşı Lippi gibi "rakibe saygı" duyduğunu biliyorum. Ama bazen oyuncuların coşkularına "Dur" diyemiyorsunuz. Mancini bu tür ağır skorların rakiplerde rövanş duygularını tetiklediğini iyi biliyor ki; kupadaki Antalya maçından sonra yaptığı basın toplantısında, "Bursaspor çok kaliteli bir takım. Yarı finalde iki güzel maç bizi bekliyor" yorumunu yaptı.
Kader bu ya; Galatasaray ile Bursaspor kupada ligin kritik haftalarında iki maç oynayacak. İlk maç TT Arena'da rövanş Bursa'da olacak. Dilerim kaliteli, coşkulu ve özellikle iki taraf adına da hasarsız geçecek maçlar izleriz.