Milli takım'la Akdeniz'de güzel bir hafta geçirdik. Kuzey İrlanda ve Belarus ile oynadığımız iki özel maçı kazandık. Milliler'in oyun anlayışı, mücadele gücü geçmişteki özel maçlardan çok uzaktı. Zihinsel olarak, sorumluluk duygusu olarak görev yapan oyuncular hep pozitifti. kimse, "Bu maçlar özel maç.." laubaliliği içinde hareket etmedi. Başta Arda Turan, Gökhan Gönül ve Caner olmak üzere her oyuncu kalitesini sahaya iştahla ve yüreğiyle yansıttı.
Fatih Hoca 7 yeni ismi iki maçta kullandı. Yaşanacak rekabet duygusu içinde daha çok genç oyuncu Terim'in 5+2 yıllık görev süreci içinde Milli formayı kapmak için kıyasıya kapışacak. Milli Takım'ın iki maçlık kadro yapısına ve gelmeyen isimlere bakıyorum; dinamik, istekli, yetenekli gençlerle yeni turnuvalara yelken açacağız. Terim'le start alan yeni dönem için "reform" kelimesini kullanmaktan çok, "Değişim ve gelişim" sözünü kullanmak daha doğru olur. Kadro yapısına bakıyorum; Kaleciler, savunma, orta alan ve kanatlar için Terim'in oyuncu seçme konusunda sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Ancak Terim'in 5+2 yıllık süresi 3 büyük turnuva demek.. Ben golcü konusunda Milli takım'ın sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum.
İSTİKRAR SORUNU VAR
İki maçta üç gole imza atan Mevlüt, Umut ve Burak golcü apoleti taşısalar da gol vuruşları konusunda istikrar sıkıntısı yaşıyor. Umut 1983, Burak 1985, Mevlüt 1987 doğumlu.. Bu üçlünün iki turnuvada oynayacak güce sahip. Yine de Fatih Hoca'nın "Golcü" arayışı içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Benim anlayışımda "Golcü" oyuncu sırtı rakibe dönük oynayabilecek, top tutabilecek, dripling ve asist yapacak, en önemlisi kaleyi gördüğünde iki ayağıyla da şut atabilecek..