Ünal Aysal, Galatasaray tarihinin en büyük oy gücüyle başkan seçilmişti. 2998 oy Aysal'ı sadece başkan yapmamış muktedir olmasını da sağlamıştı. Ünal Aysal'ın iki yıllık başkanlık döneminde Galatasaray futbolda iki yıl üst üste şampiyon olurken ilk şampiyonlukta kupayı ezeli ve ebedi dostu F.Bahçe'nin evinde aldı. Erzurum'da F.Bahçe'yi 3-2 yenerek Süper Kupa'yı kazandı. G.Saray, camianın ve taraftarın uzun yıllardır unuttuğu ve özlem duyduğu Avrupa arenasına fırtına gibi dönerken Devler Ligi'nde çeyrek finale kadar yükseldi. Real Madrid maçlarında yapılan hakem hataları olmasaydı G.Saray yarı finali hatta finali bile görebilirdi. TT Arena'da Real Madrid ile oynanan rövanş maçındaki ortaya konan futbol alınan sonuç tüm Avrupa'da ve dünyada büyük yankı uyandırdı.
80 MİLYON TL ÖDENDİ
Voleybolda kadın takımı "Cev Kupası"nda final oynadı. Şampiyonlar Ligi dörtlü finalinin ev sahibiydi. Su Topu'nda ve Tekerlekli Sandalye'de yenilmez armada olurken Avrupa'da yine şampiyonluğunu ilan etti.
Basketbol takımı Antrenör Ergin Ataman yönetiminde 24 yıl sonra Türkiye Şampiyonluğunu kazanırken, 44 yıl aradan sonra hem basketbol hem de futbol takımı birlikte şampiyonluk tattı.
Aysal başkanlığındaki Galatasaray tam 9 dalda futbol, basketbol, voleybol (kadınlar ve erkekler), su topu, tekerlekli sandalye ve judocular, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek. Bu başarıların hepsi Ünal Aysal başkanlığında yaşandı. En önemlisi Galatasaray Aysal başkanlığında hiç para sıkıntısı yaşamadı. Futbolculara, çalışanlara ödemeleri yapıldı. Hatta Haziran ayı içinde acil ödenmesi gereken 80 milyon lirayı (Eski parayla 80 trilyon TL) bulan borçlar ödendi. Ödemenin büyük bir bölümü satılan VİP koltuklardan ve normal kombinelerden gelen 26 milyon dolarla karşılandı. Ayrıca localardan gelecek olan gelir de Galatasaray'ı ciddi bir biçimde rahatlatacak. G.Saray'da başkanlık sistemi vardır. Herkes konuşur ama son sözü başkan söyler. Başkan Aysal tüm camianın kendisini alkışladığı ve büyük güven duyduğu dönemde kendi ifadesiyle "Risk" alarak seçime gitti. 1537 kişinin katıldığı, 1412 geçerli oyun 1404'ünü alarak Galatasaray'ın 97. Dönem başkanı oldu. Aysal ve ekibi "Görev süremiz 3 yıl" diyor... Aysal'a ve ekibine "Risk aldım" dediği dönemde başarılar diliyorum.
DOBRA BİR İNSAN
Ancak, seçime göz atarsak, Adnan Polat'ı destekleyenler yoktu. Oy gücü olan Ali Dürüst ve Refik Arkan ile Adnan Öztürk, Abdürrahim Albayrak, Ali Gürsoy, Celal Gürcan gibi isimler oy atmaya gelmedi. Başkan tek adaylı seçimde hiç muhalefet yaşamadı. Dolayısıyla yapı gereği Aysal çok sıcakkanlı, sempatik, mütevazi ve söylemleriyle dobra bir insan. Galatasaray Başkanı tüm Galatasaraylılar'ın başkanıdır. Aysal yeni dönemde yaşanacak tüm kırgınlıkları ortadan kaldıracak ve herkesi kucaklayacak bir tavır sergilemelidir. Galatasaray'da camianın gelenek ve göreneklerine itaat etmek ne kadar önemliyse sevgi, saygı ve herkesi kucaklamak da başarının anahtarıdır.
AKTAR, 61.2 MADDEYİ BİLMİYOR MU ACABA?
Galatasaray'da seçim sonucunu ve kazanan listeyi aldıkları oy sıralamasına göre açıklayan Divan Başkanı İrfan Aktar Disiplin Kurulu ile ilgili yaptığı "İki kişi istifa etti, yerine iki kişi atandı" açıklaması büyük şok yarattı. Sayın Aktar'ın "İstifa ettiler" dediği kişiler Disiplin Kurulu Başkanı Celal Açar ile Uğurman Yelkencioğlu. Bana gelen tepki telefonları sonrası bir araştırma yaptım, öğrendiğim bilgileri açıklıyorum.
Celal Açar ve Uğurman Yelkencioğlu seçim öncesi Aysal'a bir mektup yazıp "Başkan bizi listeye alma" talebinde bulunuyorlar. Listeler yapıldığı için bu talep tüzüğün 61.2 maddesine göre mümkün olmuyor Açar-Yelkencioğlu ikilisi seçime katılıyorlar. Seçilmiş kişilerin mazbatalarını almadan istifa etme hakları yok. Celal Açar büyüğümle görüştüğümde bana "İstifa etmedik. Salı günü (yarın) mazbatamızı alacağız" dedi. Aktar'ın 61.2'nci maddeyi bilmemesine hayret ettim. Seçim sonrası Aktar'ın "İstifa ettiler" açıklamasını neden yaptığını Galatasaraylılar merak ediyor.
GALATASARAY YÖNETİMİ TEDBİRLİ
TT Are na'da ilk kez üst üste iki maç izledim. Fransa-Gana maçı başlamadan önce zemin pırıl pırıldı ama İspanya-Amerika maçı sonrası zeminin hayli yıprandığı tribünden belli oluyordu. TT Arena'da toplam 11 maç yapılacak. Pazartesi (Bugün) ve Perşembe yine üst üste iki maç var. FİFA U-20 3.'lük maçı ile Final 13 Temmuz'da Arena'da yapılacak. Zeminin kısa sürede ve üst üste yapılan maçlardan sonra ciddi bir bakım gerektireceği çok net belli oluyor. Galatasaray yönetimi bu hasarı gözetip işi şansa bırakmamış. Eğer turnuva sonrası TT Arena'nın zemini toparlanmaya uygun olmazsa çimi değiştirecekler. Bu konuda tedbiri elden bırakmayıp ünlü çim firmasıyla ön anlaşma yapmışlar.
Çünkü geçen sezon Galatasaray'ın bozuk çimden futbol oynama adına başı çok ağrımıştı.
DİGNE'Yİ ALAN SOLU KAPATIR
FİFA U20 Dünya Kupası'nın İstanbul ayağını çıplak gözle izliyorum. İlk randevum; Fransa-Gana ve Amerika-İspanya maçlarıydı. FİFA bu turnuvaları "Geleceğin yıldızlarını izleyin" sözleriyle tanıtıyor. Fransa- Gana maçında Fransız sol bek Lucas Digne'ye hayran oldum. Lille takımında oynayan Lucas oyunun iki yönünü de mükemmel icra ediyor. Hücumdan geriye çabuk dönüyor. Topla rakip arasına girerken vücudunu akıllı kullanıyor. Topa hakim olduğunda ve dar alanda etkili çalımlar atıyor. Adrese teslim muz biçimi ortalar da yapıyor. 20 yaşındaki Lucas'ı Türkiye'den alacak kulüp sol tarafı 10 yıl hiç düşünmez.
ROL MODEL BARCELONA
Amerika karşısında oynayan İspanya'nın futbolunu ağzım bir karış açık izledim. İspanya'nın 11'inde tek Barçalı olmasına rağmen sahada sanki Barcelona oynuyordu. Dar alanda yapılan paslaşmalar büyüleyiciydi. Görünen o ki; İspanya futboluna Barça ekolü "Rol model" olmuş.
PARLAYANLAR
Oliver Torres - İspanya'nın orta alandaki oyun lideri ve Atletico Madridli kaptanı Oliver Torres tamamen "Xavi"nin kopyası. Oliver sahanın her yerine basıyor, iki ayağını aynı zarafetle kullanıyor. Gözleri pas atma konusunda bir radar gibi çalışıyor.
Gerard Deulofeu - Amerika'ya iki gol atan (İlk gol jeneriklik) Barçalı Gerard Deulofeu sahada kabına sığamadı. Süratiyle, çabukluğuyla Amerika savunmasını yelpaze gibi salladı. Deulofeu, henüz Barça'da fazla şans bulmuyor ama bonservisinde "35 milyon Euro'ya serbest kalır" maddesi el yakıyor. Avrupa futbolu ve İspanya yeni sezonda Gerard'ı keyifle izleyecektir.
