Hepinize helal olsun Galatasaray'ın Mayıs ayı dergisinin kapağında Fatih Terim ve öğrencilerinin iki yıl üst üste kazanılan şampiyonluğun sırrı şu sözlerle dile getiriliyordu: "Galatasaray, renklerine aşık, birbirlerini seven futbolcuların takımıdır. Galatasaray feragat ve fedakarlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. Galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır. Elini kalbine koyup hissettiğinde ne yol kalır aşılmadık, ne zor kalır yapılmadık. Galatasaray bir his takımıdır."
Başarıyı istemek, şampiyonluğu kazanmak Galatasaray'ın hedefi olmuştur. Bunu düşünmek ve söylemek kolaydır. Ancak yaşamak hele hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur. Fatih Terim ve öğrencileri sezon boyunca birlikte üzüldüler, birlikte sevindiler. Şampiyonluk halatını birlikte çektiler. Şampiyonluğu ellerini kalplerine götürerek, hissederek istediler. Ve 19'uncu şampiyonluğu hak ederek kazandılar. Bu şampiyonluk tüm Galatasaray camiası için yeni başarılara ve hayırlara vesile olsun.
Türk Telekom Arena'da Galatasaray adına mutluluk vardı. Taraftarlar bayraklarıyla, formalarıyla çoluk-çocuk TT Arena'ya aktı. Tribündeki müthiş ambians, coşku ve istek Galatasaraylı oyuncuların özellikle ikinci yarı iştahlı bir oyun sergilemesini sağladı. Selçuk'un muhteşem erken frikik golüyle perde açıldı. Ardından Burak, Selçuk tekrar Burak gol sağanağını tamamladı. Bir bakıma "Kankalar" Selçuk-Burak ikilisi 19'uncu şampiyonluğu matematiksel olarak kesinleştiren gollerin aktörleri oldu.
Galatasaray takım olarak dikkatliydi. Ancak, iki gole attığı iki muhteşem ara topuyla asist yapan Eboue müthiş oynadı. Melo ve özellikle Hamit çalışkanlıklarının yanı sıra adeta futbol resitali yaptı. Galatasaray Melo'yu mutlaka almalı. Sahada takıma öğretmenlik yapan Drogba bu kez egoist değildi. Frikik golünde topu Selçuk'a bırakması doğru bir karardı.