Galatasaray'ın ilk yarıdaki görüntüsü, aynen evvelsi gece Fenerbahçe'nin ilk yarıda oynadığı oyun gibiydi. Şampiyonluğa oynayan bir takım, bu mücadeleyi yapmamalı. Sarı-kırmızılıların bir topu direkten döndü, biriki de pozisyona girdiler ama öyle şampiyonluğa oynayan bir takım gibi değillerdi.
İkinci yarıda işler değişti. Sarı-kırmızılılar, futbol oynamaya başladılar. İlk yarı Aktürkoğlu ortada sıkıştı kaldı. Sağda Barış Alper de sıkıştı. Sebebi; Barış Alper süratli adam. Rakip bunu biliyor, ikili müdahale yaptılar. Birini geçse, diğerini geçemedi. İkinci yarı oyuncu değişikliği de olunca G.Saray'ın oyunu değişti. Golleri şahsi becerilerle attılar ama o şahsi becerileri gerektirecek yerlere topu çabuk getirdiler. Barış Alper iki tane gol attı. Birbirinin aynı, araya karbon kağıdı koyun, fotokopi. Şu bir gerçek; G.Saray iyi yardımlaşırsa, biraz da sürati artırırlarsa bu kadroya tepki göstermek zor.
Hakem rahat maç yönetti. VAR ithal olunca kafalar rahatlamış gibi gözüküyor. Çünkü Türkiye'de maçları VAR'lar yönetiyorlardı. Şimdi de hakem kardeşlerimiz gelen VAR'ların paralarını tartışmaya başladılar. Sahada maç idare eden FIFA, bizde maç başı 20 bin TL alıyor. VAR ise 10 bin TL. Peki gelenlerin durumu nasıl? İthal VAR'lar masraflar hariç maç başı 1800 Euro alıyor. Yani 64 bin TL civarı. Eeeeee… Sağınız-solunuz oynamayacaktı, doğru işler yapacaktınız, yabancılar gelmeyecekti.
Yalnız bir tehdit daha var; Bu hafta üç maça VAR geldi.. G.Saray, F.Bahçe ile A.Gücü-Antep maçı… Diğer düşme hattındaki takımlar diyor ki, "TFF Başkanı'nın takımına VAR da bizim takımlara niye yok?"