Başakşehir kadro olarak G.Saray'a kafa tutabilir, zorlayabilir dedik ama olmadı. Yaşlı bir takım, dinamik değiller. Takım ağır, defansları daha da ağır. G.Saray 2-0 yapınca biraz rahatladı ama 3 olmadığı için de hep huzursuz oynadılar. Nitekim bir gol yediler, ofsayttan iptal olunca hem takım hem tribün nefes aldı. Bu şunu gösteriyor; gerginlik hâlâ devam ediyor. Herhalde sezon sonuna kadar da öyle gidecek.
Kerem yine duygusal gözüktü sahada. Futbol duygusallığı fazla kaldırmaz. Burası anaokulu değil, yetiştirme yurdu da değil. Onun için elinden geleni yapacaksın, seyirciyle muhatap olmayacaksın, işini yapacaksın. Bakıyorum Barış Alper, Kerem'den çok daha faydalı işler yapıyor. İki yönlü çalım atabiliyor, çabuk oynuyor, toplara da iyi vuruyor. Demek ki eğer ayakta kalıp iyi antrenman yapar, yere sağlam basarsan formayı teknik adamdan çatır çatır alırsın. Barış Alper'in şu andaki konumu da aynen böyle.
Mertens bu takımın futbol aklı. İyi işler yapıyor. Şu sıralar fizik olarak da bayağı düzeldi ama 90 dakikalık oyuncu değil. Zaten belli bir müddet sonra da hoca onu oyundan alıyor. Ancak birinci dakikada sarı kart görmesi Mertens'e hiç yakışmadı. Böyle bir maçta ve böyle bir seyircinin önünde hakem rahat görüntü verdi. Ufak tefek hatalar yapmadı değil ama bu kadar kusur kadı kızında da olur. Ben razıyım bu kadar papazdan sonra. Yalnız ona bir tavsiyem var, düdüğüne bir ip bağlayıp onu da bileğinde gezdirsin, ağzında değil. Bir gün istemeden cart diye basarsın, bütün yaptıklarını yakarsın.