Hatayspor, dün akşam 90 dakika boyunca kendisi nasıl oynamak istediyse ve rakibini nasıl oynatmamak istediyse, hepsini yaptı. Volkan, dersini iyi çalışmış ama aynı şeyleri Okan için söyleyemeyeceğim. G.Saray topla daha fazla oynayan takım tamam ama daha fazla oynarken rakibini kaçırıyor, defansa gelmesini ve gardını almasını sağlıyor; sonra araya top atmaya kalkıyorlar. O zaman da rakip bunları leblebi gibi topluyor.
İlk yarıda Kerem ve İcardi net pozisyonlar buldular ama atamadı. Hadi İcardi'nin sakatlığı vardı. Peki ya Kerem? Onun sakatlığı yok. Böyle oynayan oyuncu, artık o vuruşları atmalı. Bunu yapamamasının iki sebebi vardır. Ya vuruş tekniği yoktur ya da oynadığı yer itibarıyla ritmini kaybetmiştir. Yani, o kadar koştuktan sonra topa vuracak gücü bulamaz. G.Saray eğer buradan 1 puan çıkartsa büyük başarıydı, Hatay'a da yazık olurdu. G.Saray'ın hücum gücünün fazla olduğuna. Doğru futbolu oynayan Hatay'dı.
G.Saray ve F.Bahçe için 'seri, seri' dediler. Birincisi bitirdi, dün akşam ikincisi de bitirdi. Maça G.Saray tempolu başlar gibi göründü ama Hatay da aynı şekilde karşılık verdi. Ondan sonra da maç özellikle ikinci yarı G.Saray açısından iyi geçmedi. Hücum ediyor göründüler ama yalan rüzgârıydı. Sarı-kırmızılılarda gelen oyuncular şu zamana kadar tam randıman veremedi. Sanchez hariç. Zaten dün akşam Sanchez ilk yarıda öyle bir sarı kart aldı ki, eğer o sarı karltık pozisyonu yapmasa, Hatay, akını kesinlikle golle sonuçlanabilirdi. Hatayspor son üç maçını da kaybetmişti. Yani mağlub-i yet serisi yapmıştı. Bunu G.Saray galibiyetiyle telafi etti.
Hakem çok fazla oyuna tesir etmedi. Ama oyunun içine fazla girdi, futbolcuların görüş alanını kapattı. İyi bir kumaş değil, babadan oğula hakemlerden... Babası da hakemdi, Selami Şimşek, şimdi de oğlu Bahattin Şimşek. Türkiye'de hakemlik böyle bir şey işte, padişahlık gibi.