Trabzonspor-Beşiktaş maçı; herkesin merak ettiği maç… Çünkü Beşiktaş, fazla oynamadan maçları kazandı. Trabzonspor da maalesef istenilen Trabzonspor değildi ilk haftalarda. Trabzonspor seyircisi, tekmeye kafa sokan, pres yapan, çabuk hücuma çıkan, yani gönülden ve damardan futbol oynayan takımı ister. Özellikle ilk yarıda Trabzon seyircisinin istediği bir takım vardı. Beşiktaş 2. yarıda tepki göstermedi, gösteremedi. Oyuncu değişikliklerinde bile Trabzonsporlu oyuncular oyun şekillerini değiştirmedi. Giren, çıkanı aratmadı. Fark, daha da açık olabilirdi. Düşünün Beşiktaş'ın Trabzonspor kalesine giden ilk şutu, 82. dakikada. Bilmiyorum size maçı uzun uzun anlatmaya gerek var mı? Beşiktaş dün gece kötü değildi, çok kötüydü. Trabzonspor eğer böyle devam ederlerse ligin üst tarafında kalırlar ve heyecan verirler.
İlk maça gelince; Antalyaspor 1. yarı Kadıköy'de F.Bahçe'ye ders verdi. Sahanın her yerinde bastılar, pres yaptılar ve F.Bahçe karşılık veremedi. 2. yarı İsmail Kartal nerede hata yaptığını anlamış olacak ki takımını ona göre oynatmaya başladı. Antalyaspor hücumunda herkes topun arkasına geçti, kalesini korudu, yeri gelince de çıktılar. 50 bin seyircinin önünde büyük takımla oynuyorsan puan almak için 2 gol yetmez. Antalya 2 gol de atsa puan alamadı, neden çünkü arada kalite farkı vardı.
Hakemler için de birkaç cümle yazmak istiyorum; bunlara eğitim verilirken acaba diyorum 'ufak tefek şeylere faul çalmayın, oyun biraz oynansın' mı dediler. Eğer bunları dedilerse aferin onlara, çünkü ne kadar düdük çalarsan, oyunu ne kadar kesersen futbolcu ve seyirci oyundan soğur. Herkes sana bakar. Ama oyunu devam ettirirsen hem futbolcu keyif alır hem seyirci. Sen de oyunda gözükmezsin. İnşallah böyle devam ederler.