Fenerbahçe için sezonun en kilit maçı… Yenerlerse yarışta iddia devam edecek. Beşiktaş için ise ikincilik şansı. 90 dakika boyunca maç önce Fenerbahçe'ye geldi. 1-0 öne geçtin, penaltı kazandın, penaltı ile beraber rakip 1 kişi eksildi. Atsan maç bitecek. Ama işte futbol öyle bir şey ki; işler hesap ettiğin gibi olmuyor. Beşiktaş, 10 kişi kalmasına rağmen direnç göstermeye başladı. Sarı-lacivertliler bu direnci kıramadı. Bir de 'hücum edeyim' derken, yaptıkları inanılmaz defans hataları ile peş peşe golleri yediler.
Sahanın yıldızı Redmond! Attırdıattı- attırdı! Sarı-lacivertliler, teknik olarak kenardan iyi idare edilmedi. En lazım olduğu maçta geminin kaptanı Jesus geminin başında değil. Aboubakar, maçın kötülerinden. O kötü oynadı ama Cenk ortaya girerek onun yokluğunu hissettirmedi. Çok etkili oldu. Zaten Cenk kenarda etkili olamıyor. Mutlak ortaya girmesi lazım. Ama o zaman da ya kendini ya Aboubakar'ı bozuyor. İyi oynayamayan Aboubakar, fırsatı yakalayınca 4. golü yapıştırdı.
Halil Umut Meler, temaslı oyuna izin veren bir hakem tipi. Nitekim bu maçta da çok sayıda pozisyonu oynatmaya çalıştı ama Fenerbahçe'nin Arda ile kazandığı ilk penaltıda hatalı karar verdi. Arda'ya en ufak hareket yok. Rakip, Arda'nın önüne ayağını koyuyor, daha koyarken Arda öteki ayağı ile çimleri tırmıklamaya başlıyor. VAR niye devreye girmedi anlayamadım. VAR bu pozisyonlar için var. Orada oturup para almak için değil. Bu psikoloji ile F.Bahçe'nin şampiyonluktaki işi bayağı zor. Çünkü seyirci de hem yönetime hem takıma isyan bayrağını açtı. Jorge Jesus gidecek mi kalacak mı tartışmaları herhalde bu maçtan sonra biter, Jesus da gider!