Dünya Kupası başlamadan önce Fenerbahçe araya yenilerek girmişti. Yine eksik kalmıştı. Fakat daha iyi mücadele ediyorlardı. Dün geceki Fenerbahçe kendi futbolunu oynamadı. İki yarı iki takım da birbirlerine yoklama macunu attılar. Ortaya kötü futbol çıktı. Haliyle skor da kötüydü.
İkinci yarı Trabzonspor biraz istekli başladı. Beraberlik de yaramıyordu ona... Hele mağlubiyet hiç yaramayacaktı. İlk yarıdaki görülen sarı kartlar, aslında teknik adamlar için uyarı niteliğindeydi. Ama Jesus bu konuda geç kaldı. O geç kaldı, takımı da eksik kaldı. Ondan sonra ipler olduğu gibi Trabzonspor'un eline geçti. Abdullah Avcı, 1-0'ın üzerine doğru değişiklikler yaptı. Takımını diri tuttu. Özellikle defansa çekilmediler. Djaniny gibi süratli adamları da oyuna alınca, Fenerbahçe defansında iyi pozisyonlar yakalamaya başladılar. Dün gece Fenerbahçe kendi oyununu oynayamadı. Yani oyuncusu atılana kadar sanki 'Trabzon'dan bana beraberlik kafi gelir' havasındaydı.
ARTIK DAKİKADAN KAÇMIYORLAR
Nihayet maçlarda oynanmayan süreler doğru gösterilmeye başlandı. Bu dönemden önce; hakem 2-3 dakikayı gösteriyor, maçtan kaçıyordu. Ama doğrusu bu...
Hakem Halil Umut Meler'in gösterdiği kartların hepsi doğruydu. Tesir altında kalmadı. Vücut dili iyiydi, sakindi. Futbolcularla fazla konuşmadan rahat maç yönetti. Trabzonspor- Fenerbahçe maçları zor maçlardır. Her hakem altından kalkamaz.