Çok nadir seyredilebilecek bir maçtı. Ne isterseniz vardı, aşk, ihtiras, goller, üzüntüler, sevinçler... Galatasaray ilk yarıda her hattıyla iyi oynadı. Maçı 3-0'a getirebilirlerdi. Özellikle kaleci Uğurcan, arkadaşına çarpıp gelen o topu kontrpiyede kalmasına rağmen çıkardı. Bence maçın dönüm noktasıydı. 2-0 olsaydı ne olurdu? Trabzonspor için kesinlikle iyi olmazdı.
Peki ilk yarı Trabzonspor neden kötüydü? Hiçbir futbolcu birbirine yardım etmedi, baskı yapamadılar, futbol kavgası yapamadılar, İkili mücadeleleri kaybettiler, nadir kazandıkları topları da rakibe verdiler. Takım olarak kötü oynadılar.
Bordo-mavililer, baktılar ki ilk yarıdaki oyunla bu stattan çıkamayacaklar, daha çok baskı yapıp top kazanmaya başladılar. Bu işleri yaparken rakip de kendilerine müthiş yardım etti. Galatasaray iki tane gol yedi ki evlere şenlik... Öncelikle kazanamıyorsan kaybetme. Defansta bu kadar üst üste hata yaparsanız ve rakibe top kaptırırsanız olacağı bu.
Bu maç bence Trabzonspor'un şampiyonluğunun yarım ilamıdır!
'Kaleci yarım takımdır' deriz değil mi? Maç 1-1... Taylan'a topu atıyorsun, Taylan top tekniği çok yüksek bir oyuncu değil. O topu ona atmayacaksın. Feghouli'ye, Babel'e atabilirsin ama Taylan'a atamazsın. İşte atarsan kaptırır, karşıda da Visca diye bir adam varsa golü kalende görürsün.
Hakem için zor maçtı. Zemin ağırdı. Galatasaray'ın kazandığı penaltıyı görüp kendisi verse daha iyi olurdu. Onun haricinde ayağa basma pozisyonları var, ama böyle bir maçı mümkün olduğu kadar oynatmaya çalıştı. Öyle olduğu halde iki taraf futbolcuları da dokunduğun zaman bazıları bas bas yerlerde bağırıyorlardı. Mesela Galatasaray'da Ömer'in olduğu gibi...