Fenerbahçe 2-0 kazandı tamam ama karşısındaki takım Malatya'ydı. Malatya yumuşak helva gibi bir takım. Mücadele ediyorlar ama ruhları yok. Herkes tek tek oynuyor. Aslında bir iki takviye ile bir yerlere gelebilirler.
Pereira gittikten sonra F.Bahçe'de bazı değişiklikler oldu. Mesela Pereira, Pelkas'tan hiç faydalanmadı. Pelkas'tan faydalanmayan bir teknik adam zeka özürlüdür. Ya da kendi ve menajerinin getirdiği futbolcular vardır; Pelkas'ı onlara kurban etmiştir. Fenerbahçe'nin bu yıl en büyük sıkıntısı her maça değişik kadro ile çıkmasıdır. Öyle olunca futbolcular birbirlerine alışmadı.
Senin elinde 'Novak' diye bir adam var. Bu adam Trabzon'da kendini ispat etmiş. O senenin en fazla gol atan defans oyuncusu olmuş. Ama Pereira maceraların peşine düştü. Aslında Pereira gitmedi. Orada yarım kalan hikâyeyi tamamlamak isteyen bir Ali Koç vardı. Ama Ali Koç, Pereira'yı getirerek Fenerbahçe'yi de bu sene yarım yaptı. 'Kapıdan çıkan kadının topuğuna bakmayacaksın' derler. Gidiyorsa bir daha kapıdan giremez.
Futbolcular için zor maçtı. Çünkü seyirci ikiye bölünmüş vaziyette. Bir kısmı 'Aziz Yıldırım' diye bağırıyor, bir kısmı 'takım başarılı olsun' diye geliyor. Aradakiler 'takım başarılı olsun' diye gelip Ali Koç tarafından oluyor. Koç'a sesini çıkarmıyor. Esas seyirci arada badem oluyor. Islıklanan bir futbolcu ne kadar başaralı olur, tartışılır. Ali Koç'un son bir şansı kaldı. Öyle bir teknik adam getirmeli ki herkesin ağzı kapansın. Yoksa kendi gidecek. Hem de koşarak kaçacak.
NOT: Bir şeyi anlamadım. Geçen hafta Sadık, maçtan sonra yaptığı açıklamadan dolayı ceza heyetine gönderiliyor. Açıklamaya göre de bayağı ağır bir ceza alacak gibi görünüyor ama bu maçta oynuyor. Federasyonda enteresan işler olmaya devam ediyor. Özellikle tahkim ve disiplinde...