Sinirleri geren iki maç Norveç-Hollanda, Türkiye'nin sinirleri gergin, Karadağlı oyuncular daha rahatlar. Yapılacak bir hata çok şeyi götürecek. Milli Takımımız'ın oyuncuları çok koştular, iyi yardımlaştılar, sahaya iyi yayıldılar ama defansta Çağlar ile Merih müthiş oynadılar, özellikle Çağlar. Hücumda zaman zaman etkisiz kaldık. İlk başlarda rakibimiz daha etkili pozisyonlara girdi. Biz daha hücum eder gözüktük ama onlar daha tehlikeli yerlerden kalemize geldiler. Ama maç ilerleyip, skoru bulduktan sonra çok rahat oynadık. Geçen maç Kuntz, Barış'a çok tahammül etmişti ama Barış da o maçta çok koşmuştu. Yalnız bu maçta Burak'a haddinden fazla tahammül etti. Çünkü Burak güçsüzdü. Toplara vurup şut atacak hali yoktu. Onun güçsüzlüğü ve rakip defansın arasında ezilmesi iki hücumcumuzu etkiledi. Kimleri? Kerem'le Halil'i.
Orada fizik olarak daha hazır bir oyuncu olsa hava toplarına çıksa, rakip defansı biraz meşgul edip dağıtsa, Kerem'le Halil o zaman çok daha fazla iş yapıyorlar. Ama Burak hareketsiz olup, etkili olmayınca diğer ikili de rakip defansın arasında ezildi. Kerem bir pozisyon yakaladı kendine has bir gol attı. Ama Burak bu ikilinin daha fazla gol pozisyonu girmesini engelledi. Tabii bunu Kuntz'a sormak lazım. Karadağ elinden geldiği kadar mücadele etti. Top tekniği yüksek oyuncuları var ne de olsa Yugoslav ekolü ama takım olarak zamana ihtiyaçları var. Birkaç sene sonra çok daha iyi hale gelecekleri belli. Alman hakem Alman gibi maç yönetti. Kuntz'un teknik direktör olduğu yerde Alman hakemin bizim maça verilmesi de bizim açımızdan biraz şanstı herhalde!
Bu turnuvaya iyi başlayan Milli Takımımız sonra aldığı sonuçlarla işi zora soktu. Neyse bir müddet daha işi uzattık. Bazıları diyecekler ki "Ne var kardeşim İtalya'yla Portekiz'le aynı pozisyonda oynayacağız" futbol böyle bir oyun.