Sergen Yalçın doğal olarak kaliteli ithal oyuncuları oynatmak için önce onları tahtaya yazmış, sonra Türk oyuncuları. Doğru bir iş olmuş. Ama bunun riski vardı tabii ki; çok iyi antrenman yapmadıkları için sakatlanmaları gibi. Takımı Şampiyonlar Ligi'nden önce görmesi lazımdı. Beşiktaş bu ligde iş yapacak, belli. Ama Şampiyonlar Ligi için biraz zor. Sebebi, hücumu iyi yapan siyah-beyazlı oyuncuların ne kadar defans yapacağı önemli.
Çünkü Şampiyonlar Ligi'ndeki takımların hepsi orgeneral. Korgeneral yok, albay hiç yok. Bu kadro birbirine alışırsa, bu yıl Beşiktaş'tan güzel maçlar bekleriz Türkiye'de.
Yeni Malatyaspor etkisiz bir görüntü verdi. Dün Yeni Malatya'yı ve Adana Demirspor'u gördük. Eğer böyle giderlerse ligin yarısından sonra alt kattakiler-üst kattakiler ligine döner Süper Ligimiz. Uilenberg diye bir adam geliyor hakemleri eğitmeye. Önce bu adamın kendini eğitmesi lazım. Bir takımın hocasını konuşuyor ve onu hakemlere hedef gösteriyor. Şimdi hakemler ne yapacak? Vazife çıkarırlar, dün akşam olduğu gibi. Sergen de açıklama yapıp Uilenberg'e iteleyince, hakem de gözünün önündeki penaltıyı görmez. VAR'daki hakem de görmez ve ikaz etmez. Yeni bir şey çıkardılar. Neymiş efendim hakemin kanaatinde ise VAR çağırmazmış. Nitekim VAR sistemi, aynen yersen kirşen gibi! Yersen verirsin, yemezsen vermezsin! VAR'da çok eski bir gazeteci arkadaşımızın oğlu var. Hakemlikte bir şey olmadı. Olamayanları VAR'a alalım ya da düşürelim dediler. Onlar da 'VAR'a alın' dedi. Hakemlikten para kazanmaya devam ediyorlar (Ufak ufak da almıyorlar). Eskiden mecliste tabii senatörlük sistemi vardı. Oturup iş yapmazlardı. Bazı hakemleri onlara benzetiyorum.