Tarih 14 Nisan... G.Saray başkanı bir açıklama yapıyor, futbolcular için söylediği şunlar: "Galatasaray'ın ayağa kalkması gerekiyor. Özellikle futbolcuların haysiyet ve şereflerini hatırlamaları gerekiyor. Ölümüne mücadele etmeleri gerekiyor. Ben orada çıldırıyorum, futbolcular nerede o zaman? Futbolcularımız bunu neden yapmıyor? Adamın ipinde değil..." Teknik adam için de söyledikleri var. Bu tarihte bitime 9 hafta var... G.Saray liderden 8 puan, F.Bahçe'den 4 puan geride. G.Saray Başkanı, yukarıdaki cümleleri söyledikten sonra bir anda hedef oluyor. 'Bir başkan böyle konuşur muymuş, bir başkan bunları kamuoyu önüne atar mıymış, bir başkan bunları kapalı kapılar ardında söylemeliymiş.' Yav beyler siz kimi aldatıyorsunuz? Herkesi mi aptal zannettiniz? Bir başkan hele ki G.Saray başkanı gibi bürokrasiden gelen bir başkan sizin düşündüğünüzü düşünmeyecek kadar aptal mı? Adım gibi tahmin ediyorum bu başkan bu yaptığı ikazları gerekli zamanlarda hem teknik ekibe hem oyunculara yapmıştır. Neticeyi alamayınca da bakmıştır ki artık başka çıkış noktası yok, gemileri yakmıştır. Peki arkadaşlar şimdi soruyorum; Belhanda'yı yollayan yönetim, Babel'le sorunları olan yönetim, zaman zaman da Terim'le sorunları olan yönetim... Bu hafta Galatasaray şampiyonluk maçı oynayacak ve lider Beşiktaş'la puan puana... 1 puan da Fener'i geçmiş durumda.
BAŞKANI PAPAZLAR HASTA ETTİ
Ne değişti de takım bu hale geldi? Gene hatırlayın başkan, bu demecinden bir iki hafta önce Alanya yenilgisi sonrası "Keşke gençlerle oynayıp da yenilseydik" dedi. Çünkü artık G.Saray'da papazlar iyice menajerleriyle beraber küstahlaşmaya başlamışlardı. G.Saray başkanını önce G.Saray'ın içindeki büyük papazlar hasta ettiler, sonra da Fatih Terim ve takım. Başkan baktı ki herkes seyirciye oynuyor. Alın size esas sakat olan işler diye kamu oyuna her şeyi sundu. Ne tesadüf değil mi o günden sonra G.Saray 7 maç oynamış 6'sını kazanmış 1'inde berabere kalmış... Yani yenilgi yok ve bunlarda da gençlerin payı büyük; papazların değil. G.Saray şampiyon olur veya olmaz ama takımın bu kadrosuyla, Fener'in bu kadrosuyla, Sergen'in elindeki vitaminsiz kadroyla hâlâ daha kafa kafaya gidiyorlarsa bu Sergen'in başarısı Terim ve Emre'nin başarısızlığıdır.
YILIN TEKNİK ADAMI SERGEN'DİR
Niye Erol'u (Bulut) katmıyorum çünkü bütün ipler zaten Emre'deydi, transferler dahil. Sonra da ipten Erol'u da attı tek başına tutmaya başladı. Şampiyon olsa da olmasa da bence yılın teknik adamı Sergen'dir. Bu kadroyla ligin son maçında final oynuyor, 3 gün sonra da İzmir'de bu sefer Türkiye Kupası finali oynayacak. Sergen çok direkt adam, söyleyeceğini çok net söylüyor. Fazla da seyirciyle oynamıyor ve bu sene de şampiyonluğu artılarıyla eksileriyle Sergen sonuna kadar hak ediyor. Belki de olamayacak. Elindeki kadroya göre başarılı diyorum. Bazı uyanıklar hem kulüpte hem dışarıda Başkan Mustafa Cengiz'i linç etmeye kalktılar. Belhanda'yı gönderen yönetime nispet futbolcuları toplayıp hatıra fotoğrafı çektirdiler, mesaj verdiler. Tahmin ediyorum asıl G.Saray seyircisi bunları görüyordur. Gördüklerini de yakın çevremde yaşıyorum. Çok fazla sağınız solunuz oynarsa bu kadar yaptıklarınızı da bir kalemde silersiniz. Şampiyonluk önemli bir şey, tarih şampiyonları yazıyor. Ama adamlık da en az şampiyonluk kadar önemli. Bu bütün futbolcular, teknik adamlar ve yöneticiler için de geçerli.
***
Arslanboğa ligde kalacak
Suat Arslanboğa'nın büyük ihtimalle saçında boncuk var. Ligin kaderini değiştirecek maçlarda düdük çaldı sonra ordan alındı TFF 1. Lig'in düğüm maçında düdük çaldı. Geçtiğimiz günlerde de ona görev verdiler. Bu şu demek; seneye de Arslanboğa ile mukavele yapılacak. Yani Arslanboğa ligde kalacak. Eee seneye de Arslanboğa gibi hakemler de gerektiğinde lazım olacaktır. Göreceğiz...
***
Allah gönlünüze göre versin
Geçtiğimiz cumartesi Fener maçı kazansa bu hafta Kayseri ile şampiyonluk maçına çıkacaktı. Ve büyük ihtimalle de alırdı ama şimdi şansı yok. Ya Beşiktaş olacak ya G.Saray. Şimdi gelelim sadede... Beşiktaş'ın rakibi Göztepe, G.Saray'ınki Malatya... Son lig maçında Göztepe'in ilk 11'inde 4 yabancı var, Malatya'da ise 6... Ben bu tip maçlarda yabancı futbolculara biraz yandan bakarım. Çünkü çok örneklerini yaşadım ve gördüm. Eğer Şampiyonlar Ligi'ne direkt kalacaksanız 20 milyon Euro'dur. İnsanın ve paranın olduğu yerde her zaman dikkatli ve kontrollü olacaksınız. Çok enteresan iki 90 dakika izleyeceğiz. Ben hakemken sahaya çıkacak iki takımın kontrollerini yardımcı hakemler yaptıktan sahaya yürümeden evvel en son şunu söylerdim: 'Allah gönlünüze göre versin.' Bu şu demektir; futbolcu olarak benim aleyhime bir şey düşünüyorsan Allah sana gerekeni yapsın. İyiyse yine gerekeni yapsın. Benim hayat felsefem de budur. Allah herkesin gönlüne göre versin.