Başından sonuna kadar tam bir taktik savaşı. Sebebi de F.Bahçe Teknik Direktörü Erol Bulut'un Alanyaspor'u çok iyi tanıması. F.Bahçe, maçı alacağım diye saldırmadı. Arka tarafını sağlama aldı. Topla oynamayı Alanya'ya bıraktı. Onlar da topla fazla oynadı ama ceza sahasında tehlike yaratmadı. F.Bahçe, rakibin üzerine daha az gitti ama tehlikeli gitti.
Tamamen taktik savaşı oldu. Beraberlik kokan maçı Fenerbahçe kazandı.
Alanya'da Babacar'ın kenarda oturup girmesini çözemedim. Sadık'ın penaltı pozisyonu bence net penaltı. Havadaki adamı bayağı şiddetli itiyor, rakibin iki ayağı yerdeyken itilmesiyle havada itilmesi farklıdır.
Bu pozisyonun yorumları değişik yapılıyor. İki ayağı yerde olan oyuncunun itilmesi daha zordur. Hakemler bu pozisyonu karıştırıyor. Alanya kalecisinin sebep olduğu penaltıda seyirciler ikiye bölündü. Kimi 'sarı kart doğru' dedi, kimi 'kırmızı' dedi.
Kalecinin müdahale alanına girdi F.Bahçe'li oyuncu ve kaleci müdahale ederken topu çeldi. Ayağı Valencia'ya geldi. Kalecinin de bu pozisyonlarda müdahale etme hakkı var. Bence sarı kart doğruydu.
Sarı kart olayları öyle enteresan ki sarı kart verdiğinde aynı pozisyonda atacaksın. Sinan sarı karttan önce diziyle çok tehlikeli faul yapıyor. Hakem sarıyı vermedi. Yine sarı kartlık hareket yapıyor ve sonra oyundan alınıyor.
Türkiye'de futbolcular, faul hareketlerinde sarı ve kırmızıda hakemlerden daha iyi biliyor. Çünkü hakemler, futbolcular kadar futbolu bilmiyorlar. Hakemlik farklı bir boyut. Oyun kurallarıyla hakem olursanız, futbolu bilmeden hiçbir zaman hakem olamazsınız. Hakemi bir yere kadar eğitirsiniz. Kitapla hakem olunmaz.
Hakemlik yaşayarak olunur ama maalesef bizde futbolu yaşamamış insanlar hakem olmuş. Onun için de futbolcular dalga geçiyor.