DA Costa ile Feghouli ikili mücadeleye giriyorlar. Da Costa topa hamle yapıyor, dokunuyor öyle sert hareket değil. Ama Feghouli kurşun yemiş gibi kendini yere atıyor. Atarken bir anda kendine geliyor, o kurşun yemiş adam kurşun yemişliğin hırsıyla yerden rakibinin göğsüne taban vuruyor. Pozisyon hakemin gözünün önünde. Türkiye'nin 1 numaralı hakeminin... Cüneyt Çakır sarı kart veriyor sonra VAR çağırıyor, kart kırmızı oluyor. Yani Cüneyt şunu diyor: Ben vermedim, VAR verdi kırmızıyı. Aslında pozisyon kırmızılık. VAR'dan evvel kendisinin vermesi lazım. Yani Feghouli takımı resmen satıyor. Sonra dünyanın parasını alacak, profesyonelim diye boy gösterecek...
Pozisyonlar yine devam ediyor. Bu kez Sörloth pozisyona giriyor, topa vuruyor. Top 2 metreden auta doğru gidiyor. Arkadan Donk, Sörloth'un bileğine hareket yapıyor. Eğer Donk bu hareketi topa vurmadan yaparsa poziyon net penaltı ama Sörloth topa vuruyor, top en az 3-4 metreden auta gidiyor hakem de aut veriyor. Sonra Donk'a da kart gösterebilirsin... Noluyor? VAR yine çağırıyor. Bu sefer penaltı veriyor. Yani Cüneyt idare etmiyor, VAR'daki Ali Palabıyık idare ediyor maçı. Yani şunu diyecek sonunda: Ben vermedim o verdi. Vay uyanık vay. Bizim hakemlerimiz cin olmadan şeytan oluyorlar. G.Saray 10 kişi kalmasına rağmen mücadelesine devam ediyor ama gücü yetmiyor. G.Saray daha sezon bitmeden bu kadar kırmızı ve sarı kart görüyorsa bu şu demektir
1- Teknik direktörün takımın üzerinde otorite boşluğu vardır.
2- Bu takım iyi çalışmıyordur. Fizik gücü 90 dakikaya yetmeyince futbolcuların sigortası atıp patır patır dışarı çıkıyorlardır. Ve bir takımda bu kadar sakat olursa yine aynı sebepler vardır.
Yani herkes aynaya bakınca kendisiyle hesaplaşacak. G.Saray takımı büyük çöküşün içinde. Önümüzdeki sene Kupa 2'ye de gidemeyebilir. O zaman ne olacak merak ediyorum. Trabzonpor için ya tamam ya devamdı... Devam dediler.