Öncelikle keyifli bir maç oldu. Zaman zaman tempo vardı. İki takım da elinden geldiği kadar oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi.
Sonunda iki taraf da kazanamadı. Kazanan üst taraftaki rakipler oldu. Yani Trabzonspor ve Başakşehir.
İlk 10 dakika inanılmaz bir baskı geldi Sivas'tan. Hani derler ya "Bu güneşe kar dayanmaz" diye, nitekim gol de geldi.
Sonra oyun dengelendi. Orta saha topun kontrolü Galatasaray'da gözüktü. Hoş Sivas topu rakibe bırakıp kontrataklarla etkili olmaya çalışan bir takım. Ama Galatasaray oyuna hakim olunca 2-1 öne geçmeyi başardı. 2. yarı Sivas'ın maçı çevirmesi için çok şey yapması gerekirdi. Ama Sivas çok şey yapmaya başlamadan Galatasaraylı Seri bir penaltı yaptı. Sivas'ın yapmak istediği oyunu başlattı. Bundan sonra Sivas'ın inanılmaz tehlikeli kontratakları görüldü. Gene sahneye Muslera çıktı. Son topları Sivas iyi kullanabilse maçı kazanması içten değildi.
Bu tip maçlarda oyundan atılmayacaksın! Seri 1 sarı kart gördü ilk yarıda. Neden? Bir serbest vuruşta hakem düdüğü çalmadan başlatma demesine rağmen başlattığı için. Peki, sonra ne oldu? Seri penaltı yaptı. Burada da ikinci sarıdan kırmızı görmesi gerekirdi. Ama hakemde onu gösterecek yürek yoktu. Uzatma dakikalarında Galatasaraylı Saracchi ile Emre Kılınç'ın girdiği mücadelede yine yanlış karar çıktı. Ama bu yanlış karardaki etki VAR'dan geldi. Halbu ki hakemin pozisyonu seyredip kendisi karar vermesi gerekirdi. Peki, ne yapması gerekirdi? Kılınç'a sarı, Saracchi'ye kırmızı. Ama hakem ona da cesaret edemedi. Bu hakemlerde yürek var ama kendi yaşamları için atıyor. Hakemlik başka yürek ister, mangal gibi. Bunlarınki civciv yüreği. Sen, oyun kurallarını uygula.