İlk yarı ortada bir maç. İki taraf da birbirinin üzerine gidemiyor. İlk yarıdaki en önemli olay ne? Hasan Ali Kaldırım'ın atılma olayı. Uzun bir top... Top Diagne'nin önüne doğru düşüyor. Kalecinin Diagne'ye yaklaşma şansı yok, Hasan Ali de pozisyonu kaçırınca Diagne'yi indiriyor.
Hakem sarı kart veriyor, sonra VAR devreye giriyor. Seyrediyor, kart kırmızıya dönüyor. Palabıyık'a kalsa kırmızıyı vermeyecek. VAR'ın zoruyla veriyor. Kırmızı kart kararı doğru. Çünkü bariz gol şansı var. Diagne pozisyona hakim, Hasan Ali faul yapıyor.
İkinci yarı başlıyor. Galatasaray öne geçiyor. Bu arada Terim, ikinci yarıya başlarken doğru bir kararla her an atılabilecek olan Belhanda'yı oyundan alıyor. Galatasaray'ın çok daha rahat ve özellikle çabuk oynaması lazımken ağır oynuyorlar. 1-0 öne geçtikten sonra eğer rakibini orada yeneceksen ikinci golü bulacaksın. Galatasaraylı futbolcular biraz canlanıyorlar ama sahneye hakem çıkıyor. Ali Palabıyık... Onyekuru ceza alanına girecekken Skrtel, ayağına basarak net bir faul yapıyor. Hakem 'devam' deyince bu sefer Skrtel gelip yerde yatan Onyekuru'yu sahtekarlıkla, hakemi aldatmakla suçluyor. Bunun üzerine de Onyekuru ayağını kaldırarak Skrtel'i suçluyor. Hakem bu sefer Onyekuru'ya sarı kart gösteriyor ve faul veriyor. Tam tersi olması lazım... İşte bu tarz, cin olmadan şeytan olan hakemler, bu işleri böyle yaparlar. Sonra hakemiz diye etrafta böbürlenerek gezerler. Bitmiyor... O topla hücuma çıkan Fenerbahçe... Bu sefer Dirar, Feghouli'nin ayağına basıyor, hakem yine devam diyor. Yani olayın aslı şu, Galatasaray öne geçtikten sonra ayağa basmalar bu maçta serbest oluyor.
O top gol oluyor. Fakat 'VAR' rahatsız. Karşılıklı konuşuyorlar 15 dakika... Fakat gol kararı çıkıyor. O zaman niye iki saat konuştunuz. Sonra gol kararı çıkıyor. Ben size söyleyeyim niye 2 saat konuştuklarını. Hasan Ali'nin kırmızı gördüğü pozisyonda VAR devreye giriyor. Sarı kart, kırmızı oluyor. Burada da VAR devreye girip gol iptal olsa, Fenerbahçe aleyhine VAR'dan iki tane karar olacak. Türkiye'de öyle şey olmaz! Ama oluyor, maç berabere bitiyor. Yahu kardeşim!
Fenerbahçe iyi oynar, Galatasaray kötü oynar size ne? Biz maçı yazacağız ama dün akşamın assolisti Ali Palabıyık'tı. Fenerbahçe Ali Palabıyık'ı istiyordu, Cüneyt Çakır'ı istemiyordu. Neden istedikleri maçın sonunda anlaşıldı.
Bakmayın siz, Ali Palabıyık'ı istemiyoruz falan denmesine. Bunlar hep ters manyellerdir! Peki Galatasaray hakemi de yenebilir miydi? Yenebilirdi. Biraz daha tempolu oynasaydı.