TÜRK futbolunda şu bir gerçek: Üç Büyükler dediğimiz takımların saçmasapan paralar harcayarak, yıllarca seyirciyi aldatarak, sıkıştıklarında hakemlere sallayarak günü kurtarma dönemleri artık bitti. Çok para kazandılar. Çok kötü para harcadılar. Sonunda deniz bitti. Yıllarca hakemlerin üzerine oyun oynadılar. İstedikleri hakemi veya yardımcıyı tayin ettirdiler. Yıllarca şikelerin içinde oldular. Ama maalesef kademe kademe bu işler de bitti. 10 sene önce, 20 sene, 30 sene önceyi düşünüyorum. Korkunçtu. Bugün hakemler hata yapıyor mu? Evet. Ama hiçbirisine "Bunları parayla satın aldınız" diyemezsiniz. Düzgün insanlar ama kabileyetleri o kadar.
Bakınız hangi kulüp başkanı hakemden yakınıyorsa bilin ki ya teknik direktörünü kovacaktır ya da futbolcuları yerlerde sürünüyordur. Zaten hakem dedikçe onları kurtarıyorlar. Şimdi bir de VAR çıktı. VAR çıkmadan önce "Kesinlikle olmalı" demiştim. Ve devam etmeli. Çünkü yüzde 70 oranında bir adaleti dağıtıyor. İkili mücadeleler hariç. O da olur.
Beşiktaş'ın haline bakın. Genk takımı geldi dalga geçerek yendi. Fenerbahçe'nin haline bakın Ankaragücü geldi dalga geçerek yendi. Galatasaray'ın haline bakın. Malatyaspor vasat oynadı, rahat yendi. Bazı teknik direktör, bazı futbolcular "Biz Euro alacağız, ne var yani" diyorlar. İyi güzel de Ankaragücü futbolcuları ile teknik direktörü 4 aydır para alamıyor beyler. Onun için utanın. Hani bir şarkı var ya, "Batsın bu dünya"... Galatasaray'ın dün sahaya sürdüğü takım 50 milyon Euro, Malatya'nın 10 milyon Euro. Oynadıkları futbola bakarsanız, Galatasaray'ın değeri 4 milyon Euro, Malatya 65 milyon Euro. Ankaragücü 200 milyon Euro, Fenerbahçe'nin oynadığı futbol 5 milyon Euro. Aslında 5 milyon Euro yanlış, "5 para etmez" demek daha doğru. Maskeler düşüyor, şapkalar düşüyor, kel görünüyor. Surattaki boyalar akıyor. Ama bazı başkanlar hala cambaz ipte oynuyorlar. Onlar kendilerini iyi bilirler. Sahada adalet doğru dağıtılırsa büyüklük, küçüklük olmaz. Dün Malatya büyüktü, Ankaragücü büyüktü. Diğer iki büyük, küçüklerdi!