Bu maçı G.Saray'ın kazanması sarı-kırmızılıların lehine olmadı. Çünkü sancılar devam edecek.
G.Saraylılar, rakip 10 kişi oynamasına rağmen, sezon başındaki G.Saray gibi oynamadı.
Futbolcularda inanılmaz bir gerginlik var.
Sezon başı oynadığı futbolla seyirciye zevk veren, sahadaki futbolculara keyif veren bir G.Saray vardı, şu anda yok! Bunu yapan kim, kenardaki teknik direktör!.. Futbolcular açısından da hakem açısından da enteresan işler oldu. Akhisarlı Lopes'in atıldığı pozisyon: Hakem; rakibe yaptığı darbeden dolayı değil, bariz gol şansı olduğu için Lopes'i attı. G.Saray'ın 3. golünde de top auta çıkmadı, devam kararı doğruydu.
Muslera'da da inanılmaz bir gerginlik ve gerileme var. Yediği 2 golde de tuhaf çıkışlar yaptı. Aynı çıkışı, bir başka pozisyonda daha yaptı ama rakip uzaktan auta attı.
G.Saraylı oyuncular rahat değiller. Akhisar 4 maçtır gol atamıyordu.
Dün eksik oynarken de eşit oynarken de G.Saray'a göre akıllı işler yaptılar.
Şu da artık net gözüküyor:
G.Saray çok iyi futbol oynayarak değil, ite kaka bu sezonu götürecek.
Eskiden bir film vardı. E vde Tek Başına diye.. Gomis, resmen G.Saray'da onu oynuyor. Yanına çoğalamıyorlar, hiçbir şekilde takımda teknik adam etkisi yok. Gomis gollerini atarken; tek ve en fazla yardım aldığı adam Rodrigues. Ama Tudor onu kesinlikle oynatmıyor. Sebebi "Gomis gol atmasın" demek oluyor sanırım!. Nitekim Gomis'in atılmasına baktığınızda, gereksiz sinirlilik vardı.
Eğer kaybetselerdi, hem seyirci çok azalacaktı hem de bazı şeyler değişecekti.
Tudor'un değişmesi kesin iyi olurdu. Ama maçın dönmesi, G.Saray'ın bundan sonra gene sürünmesine yol açacak. G.Saraylı seyirci ikiye bölünmüş. Birileri Tudor gitsin diyor, daha doğrusu çoğunluk! Azınlık ise kalsın diyor.
Bunda G.Saray sevgisi varsa, G.Saray'ın menfaatleri varsa bir şey diyemem. Ama olayın görünmeyen iç yüzünde maddi menfaatler varsa; işte o zaman işin rengi değişir.