Korku filmi gibi bir maç. Epey konuşulur. Yalnız bunun konuşulmasına en büyük sebep hakem Ali Palabıyık'ın bu maça atanmasıdır. Kimse kusura bakmasın. Bence hakemi ateşe attılar.
Neymiş efendim Cüneyt Çakır'ı Fenerbahçe de istemiyormuş, Beşiktaş da istemiyormuş. Eğer ikisi de istemiyorsa özellikle Cüneyt Çakır'ı bu maça verirdim ben. Peki hakem ne yaptı? Verdiği iki penaltı kararı doğru. Cenk'in tendonuna bastılar, orada net bir penaltıyı vermedi. Bir de Pepe'nin ilk yarıda rakibine dirsek vurduğu bir pozisyon var. Verdiği sarı kartlar doğru. Verdiği kırmızı kartlar da doğru. Vermedikleri var onlar yanlış... Bir de Beşiktaş'ın iptal edilen bir gol pozisyonu var. O da ofsayt değil. Net bir gol... Bakın, hakemin ve yardımcı hakemin yaptıkları ve yapmadıkları.
Peki futbolcuların yaptıkları ve yapmadıkları. İlk yarı Fenerbahçe çok iyi oynuyor, oyunu daraltıyor. Beşiktaş'a mümkün olduğu kadar gol pozisyonu yaratmıyor. Kendisi de tehlikeli oluyor. İkinci devre bu sefer Beşiktaş futbol oynamaya başlıyor.
Sahada kaliteli bir futbol yok, ama inanılmaz bir yüksek gerilim var. Bu tarz yüksek gerilimde kalite beklemek zor. Beşiktaş takımı fizik olarak daha iyi. Zaten 70'ten sonra Beşiktaş'ın fizik olarak daha iyi olduğu gözüktü. Fenerbahçe toparlanma yoluna girmiş. Hazırlar mı? Değiller... İyi olurlar mı? Olurlar.
Şenol Güneş'in Talisca'yı oyundan alması bence doğru değildi bu tarz bir maçta. Çünkü oyun gittikçe Beşiktaş'ın lehine dönüyordu. İyi frikik atan bir adamın kesinlikle maçta kalması gerekirdi.
Çok pozisyon var, çok tuhaf pozisyonlar oldu. Mesela Ozan Tufan'ın direkten dönen pozisyonunda gol olmadan çıkan top inanılır gibi değil.
Bu maçın bu tarza gelmesindeki en büyük etken Ali Palabıyık'ı bu maça veren Merkez Hakem Komitesi'ndeki tayin yapan vatandaşlar. Kimler bu maça bu hakemi verdiyse şimdi kına yaksınlar. Tabi nerelerine!